AÖF TARİH BÖLÜMÜ

  • ANA SAYFA
  • 1.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ESKİ ANADOLU TARİHİ
      • HELLEN VE ROMA TARİHİ
      • İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ I
      • OSMANLI TÜRKÇESİ I
      • TARİH METODU
      • TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ I
      • BİZANS TARİHİ
    • BAHAR DÖNEMİ
      • BÜYÜK SELÇUKLU TARİHİ
      • ESKİ MEZOPOTAMYA VE MISIR TARİHİ
      • İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ
      • İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II
      • OSMANLI TÜRKÇESİ II
      • TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ II
      • ORTA ASYA TÜRK TARİHİ
  • 2.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ORTAÇAĞ VE YENİÇAĞ TÜRK DEVLETLERİ TARİHİ
      • ORTAÇAĞ-YENİÇAĞ AVRUPA TARİHİ
      • OSMANLI MERKEZ VE TAŞRA TEŞKİLÂTI
      • OSMANLI TARİHİ (1300-1566)
      • OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ I
      • TÜRKİYE SELÇUKLU TARİHİ
      • ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1703-1876
      • OSMANLI TARİHİ (1566–1789)
      • OSMANLI TARİHİ (1789–1876)
      • OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ II
      • OSMANLIDA İSKAN VE GÖÇ
      • RUSYA TARİHİ
      • ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II
  • 3.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1876-1918)
      • OSMANLI DİPLOMASİSİ
      • OSMANLI İKTİSAT TARİHİ
      • OSMANLI TARİHİ (1876–1918)
      • SOSYOLOJİYE GİRİŞ
      • TARİHİ COĞRAFYA
      • İNGİLİZCE I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • MODERN ORTADOĞU TARİHİ
      • EĞİTİM TARİHİ
      • TÜRKİYE CUMHURİYETİ İKTİSAT TARİHİ
      • TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİYASÎ TARİHİ
      • TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ VE PARLEMENTO TARİHİ
      • XIX. YÜZYIL TÜRK DÜNYASI
      • İNGİLİZCE II
  • 4.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ÇAĞDAŞ TÜRK DÜNYASI
      • SÖMÜRGECİLİK TARİHİ
      • TARİH FELSEFESİ I
      • TÜRK BASIN TARİHİ
      • YAKINÇAĞ AVRUPA TARİHİ
      • YAŞAYAN DÜNYA DİNLERİ
      • GİRİŞİMCİLİK VE İŞ KURMA
      • TÜRK DİLİ I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • BİLİM TARİHİ
      • HUKUK TARİHİ
      • SANAT TARİHİ
      • TARİH FELSEFESİ II
      • TÜRK DÜŞÜNCE TARİHİ
      • TÜRK KÜLTÜR TARİHİ
      • ETKİLİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ
      • TÜRK DİLİ II
  • KİTAPLAR
    • 1.SINIF
      • GÜZ DÖNEMİ
      • BAHAR DÖNEMİ
    • 2. SINIF
      • 2 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 2 SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 3. SINIF
      • 3 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 3 SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 4. SINIF
      • 4 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 4 SINIF BAHAR DÖNEMİ
  • SINAVLAR
    • 1.SINIF
      • 1.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 1.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 2. SINIF
      • 2.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 2.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 3. SINIF
      • 3.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 3.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 4. SINIF
      • 4.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 4.SINIF BAHAR DÖNEMİ

22 Mayıs 2015 Cuma

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İKTİSAT TARİHİ 8.ÜNİTE ÖZET 

*ABD Başkanı George Bush ve Rusya Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov 3 Aralık 1989’da Malta’da yaptıkları toplantıda soğuk savaş döneminin sona erdiğini açıkladılar.

*2 Ağustos 1990’da Irak ordusu savaş ilan etmeden Kuveyt’i işgal etti.

*17 Ocak 1991’de Amerikan, İngiliz ve Fransız uçakları Irak’ı bombalamaya başladı.

*Komşumuz Irak’ta başlayan savaş Türkiye ekonomisini de olumsuz etkiledi ve 1991’de büyüme hızı yüzde bir’in altına geriledi.

*20 Ekim 1991’de yapılan erken genel seçimlerinden sonra Türkiye’de koalisyon hükümetleri dönemi başladı.

*Süleyman Demirel ve Erdal İnönü liderliğinde DYP-SHP Koalisyon hükümeti kuruldu.

*Soğuk Savaş kavramı, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD ve SSCB’nin liderliklerinde oluşturulan
Batı ile Doğu blokları arasındaki küresel hâkimiyet, askerî üstünlük ve ideolojik çatışmayı tanımlamak için kullanılmıştır. Birçok kişi bu dönemin başlangıcı olarak ünlü İngiliz siyasetçisi Winston Churchill’in 1946’da ABD başkanı Truman’a yaptığı “demir perde” temalı konuşmasını gösterirler.

*Türkiye’de 1990’lı yılların belirleyici olaylarından bir tanesi de Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatıyla gerçekleşti.

*17 Nisan 1993’de vefat eden Özal’ın ardından Süleyman Demirel, 16 Mayıs 1993’de TBMM tarafından 9. Cumhurbaşkanı seçildi.

*1990’lı yılların Türkiye ekonomisi için en önemli olayı Gümrük Birliğine katılmak oldu.

*Türkiye, AB’ne tam üyelik başvurusunu 14 Nisan 1987’de yapmıştı.

*Avrupa Ekonomik Topluluğu şimdi Avrupa Birliği(AB) Türkiye’nin bu başvurusuna 18 Aralık 1989’da iki buçuk yıllık bir sürenin ardından cevap verdi.

*Bu cevaba göre, “Türkiye AB’ne katılmaya ehil bir ülkeydi ancak ekonomik, sosyal ve siyasi olaylar nedeniyle topluluk ve Türkiye katılmaya hazır değildiler.”

*Türkiye tam üye olmaksızın 1996 başında Gümrük Birliğine üye oldu.

*Gümrük Birliği kapsamına sanayi ürünleri ve işlenmiş tarım ürünleri alındı. (Bisküvi, çikolata, dondurma, domates salçası gibi ürünler işlenmiş tarım ürünleri olarak adlandırılırlar.)


28 ŞUBAT SÜRECİ
*1990’lı yıllarda siyasete bir askeri müdahale daha yaşandı. Askerler, irticacı olduğunu ileri sürdükleri Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi’nin koalisyon hükümetini devirdiler.

*28 şubat 1997’de toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlar 28 şubat sürecini başlattı. Bu süreçte yaşananlar “post modern darbe” olarak da adlandırıldı.
*Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan 18 Haziran 1997’de istifa etti. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, 1995 genel seçimlerinde halktan en çok oyu alan Necmettin Erbakan’a yeniden
hükümeti kurma görevini vermedi ve böylece halkın çoğunluğunun oyunu alan parti siyasette devre dışı bırakıldı.

*1980’lerde dönemin Başbakanı Turgut Özal, Türkiye ekonomisini ithal ikamesi modelinden ihracat önderliğinde büyüme modeline dönüştürdü.Onun zamanında;

-Ekonomi dış rekabete açıldı ve her ilde organize sanayi siteleri kuruldu.
-Teşvikler Anadolu’da yeni kurulan organize sanayi sitelerine kaydı. Bu gelişmeler,
-İstanbul’un statükocu sermayesinin milli gelir içindeki payını azalttı.
-Anadolu’da yabancı dil öğreten okulların açılmasına ağırlık vermesi İstanbul merkezli tercüme olayını bile bitirdi.
-Anadolu sermayesi kendi başına küresel piyasalarla bağlantı kurmaya başladı.

*Tabii bu yeni gelişen girişimciler,statükocu İstanbul sermayesinin dengesini bozdu. Ve askeri müdahalenin ardından Anadolu sermayesinin üzerine gidildi.
-Aldıkları teşvikler iptal edildi ve yeni teşvik belgeleri verilmedi.
-Mallarını satmaları engellendi.
-Ayrıca dönemin Başbakanı
-Erbakan’ın KİT’ler için bir finansman havuzu kurması statükoyu iyice rahatsız etti.

KÜRESEL KRİZLERİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ

*1997’de yaşanan Asya krizi ve ardından 1998’de yaşanan Rusya ve Brezilya krizi Türkiye ekonomisini olumsuz etkiledi.
* 1997’de Uzakdoğu’da Tayland, Güney Kore ve Endonezya’da parasal kriz başladı.
*İlk olarak Tayland bahtı devalüe oldu, ardından diğerleri geldi.
*Krizin nedeni ahbap çavuş kapitalizmine bağlandı.
*Nedir ahbap çavuş kapitalizmi?
* Bankaların kredileri karlı yatırımlar yerine politik baskılarla iktidara yakın olan kişilere vermesine
ahbap çavuş kapitalizmi deniyor.

EKONOMİDE 2000’Lİ YILLAR

*Popülist siyasi vaatlerin 1991 genel seçimlerinin ardından yürürlüğe konması ve “Kim ne veriyorsa ben beş lira fazlasını veriyorum” ya da erken emeklilik vaadinin ardından kadınların 38 erkeklerin
42 yaşında emekli edilmeleri sosyal güvenlik  finansman sisteminin dengelerini bozdu.

*Türkiye 2000’li yıllara büyük bir ekonomik krizle başladı. Daha önce Türkiye benzeri bir
mali kriz ve ardından böyle büyük bir ekonomik krize girmemişti. Krizin büyüklüğü kamu
maliyesi açıkları ve banka sermayelerinin yetersizliğine bağlanabilir.
TÜRKİYE’NİN 2000’LERİN İLK SEKİZ YILINI IMF İLE YAŞAMASI: 17. STAND-BY ANLAŞMASI

*Türkiye ile IMF arasında 2000’li yılları kapsayan 17. Stand-by anlaşması 9 Aralık 1999’da imzalandı.Anlaşma üç yıl sürelidir. Bu anlaşma şubat 2002’de sona erdi. Anlaşmanın konusu
“enflasyonu düşürme programı” olarak belirlendi.


*57. Hükümet, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in başkanlığında 3 Mayıs 1999’da kuruldu. Bu
hükümette MHP ve ANAP da yer aldı.

* Bu koalisyon hükümetinin en önemli icraatları arasında Avrupa uyum paketleri çerçevesinde
idam cezasının kaldırılması ve Türk Medeni Kanunu’nun günün şartları göz önünde bulundurularak yeniden çıkarılması yer almaktadır.

*17. Stand-by anlaşmasından önce, 17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara depreminin ardından IMF’den Acil Yardım Kredisi kapsamında 361.5 milyon SDR’lık yaklaşık 550 milyon dolar tutarında yardım alındı.
17. STAND-BY ANLAŞMASININ ZAYIF NOKTASI

*İktisat yazınında sabit kur rejiminin izlendiği, sermaye akımlarının serbest olduğu ve bağımsız para politikasının benimsendiği bir ekonomide istikrar programları yürütülemiyor.Bu üç değişkenin bir arada bulunmasına imkânsız üçlü adı veriliyor.

*Kemal Derviş,  Başbakan Bülent Ecevit,Kasım 2000 ve şubat 2001 krizlerinden sonra kendisini
Türkiye’ye davet etmiş ve 3 Mart 2001’de Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na getirmiştir. Kemal Derviş IMF ile görüşmeleri sürdürmüş ve krizden çıkış yollarını bulmaya çalışmıştır.

2001 KRİZİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER
MERKEZ BANKASI’NIN HATASI

*Merkez Bankası adına yapılan açıklamada kanlı rekabet diye belirtilen, ya da Merkez Bankası’nın 30 Kasım 2000 tarihli resmi duyurusunda “piyasa oyuncuları arasında çıkan güven bunalımı olarak adlandırılan bu likidite sıkışıklığı faizleri bir anda yukarı fırlattı 2 Kasımda hiçbir banka birbirine borç vermek istemedi. Bu nedenle herkes elindeki parayı akşam yüzde 0 (sıfır) ile bize getirdi. Bizde bunu ihtiyacı olanlara yüzde 210’la sattık.”
*Açıkçası Merkez Bankası 22 Kasımda yapmaması gerekeni yaptı.

*Yüzde sıfır faizle aldığı paraları yüzde 210’la satarak piyasa oyuncuları arasındaki güven
bunalımına destek verdi.
*Halbuki Merkez Bankasının görevi piyasalarda istikrarı sağlamaktı.

*Bu tarihten itibaren parasal kriz derinleşmeye başladı. Bunun sonucunda sürekli yükselen faizler 4 Aralık 2000’de gecelik yüzde 1.275’e çıktı.

*Bir banka (Demirbank) özvarlığını yitirerek Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devr edildi.
* Kasti hareket yapan oyuncular amaçlarına ulaştılar fakat ekonominin bütününe büyük hasar verdiler.

*Yaklaşık 6.5 milyar dolar on beş gün içerisinde ekonomiyi terk etti.

17. STAND BY ANLAŞMASININ KUR POLİTİKASI

*17. Stand by Anlaşmasının Kur Politikası 2001 krizinin sebeplerinden biridir.

DALGALI KUR REJİMİNE GEÇİŞ
*Eğer dalgalı kur rejimine geçilmeseydi Merkez Bankası rezervlerini tüketebilirdi. Bu olasılığı ortadan kaldırmak için tek çıkar yol dalgalı kur rejimiydi ve gereken yapıldı, Merkez Bankası üzerindeki risk kaldırıldı. Böylece kur riski Merkez Bankasından yatırımcıya aktarıldı ve döviz rezervleri korundu.

IMF İLE YAPILAN 18. STAND-BY ANLAŞMASI
*11 Eylül olaylarının Türkiye üzerindeki etkisi nispeten daha şiddetli oldu.
*Bu durum, 2002 yılında yaklaşık olarak 10 milyar ABD Doları olarak öngörülen bir dış finansman açığının ortaya çıkmasına ve ekonominin kısa dönemde büyümeye geçiş imkânlarının zayıflamasına sebep oldu.
*Stand-by anlaşması şubat 2002-şubat 2005 tarihlerini kapsayacak biçimde imzalandı. Türkiye’nin AB sürecinde önemli bir yol alması ve tam üyelik müzakerelerinin başlaması 18. Stand-by anlaşması döneminde oldu.

TÜRKİYE’NİN AB’NE TAM ÜYELİK MÜZAKERE SÜRECİNİN BAŞLAMASI
*Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanlarının 17 Aralık 2004 tarihli Zirvesinde  aldığı karar doğrultusunda 3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg’ta yapılan Hükümetler Arası Konferans ile Türkiye resmen AB’ye katılım müzakerelerine başladı.

*AB Müktesebatı, AB Hukuk sistemine verilen addır.

AB TARAMA SÜRECİ
*Tarama Süreci 20 Ekim 2005 tarihinde şilen başlamış olup belirli bir takvim çerçevesinde
yürütülerek 13 Ekim 2006 tarihinde yapılan son toplantı ile tamamlandı.

FİİLİ MÜZAKERE SÜRECİ
AB İLE TÜRKİYE ARASINDA MÜZAKEREYE AÇILAN FASILLAR HANGİLERİDİR?
• 4. Fasıl: Sermayenin Serbest Dolaşımı
• 6.Fasıl: şirketler Hukuku
• 7. Fasıl: Fikri Mülkiyet Hukuku
• 10. Fasıl: Bilgi Toplumu ve Medya
• 12. Fasıl: Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı
• 16. Fasıl: Vergilendirme
• 18. Fasıl: İstatistik
• 20. Fasıl: İşletme ve Sanayi Politikası
• 21. Fasıl Trans-Avrupa şebekeleri
• 22. Fasıl: Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu
• 25. Fasıl: Bilim ve Araştırma (müzakerelere geçici olarak kapanmıştır)
• 27. Fasıl: Çevre
• 28. Fasıl: Tüketicinin ve Sağlığının Korunması
• 32. Fasıl: Mali Kontrol
ASKIYA ALINAN 8 FASIL İSE ŞÖYLEDİR:
• Malların Serbest Dolaşımı
• İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi
• Mali Hizmetler
• Tarım ve Kırsal Kalkınma
• Balıkçılık
• Taşımacılık Politikası
• Gümrük Birliği
• Dış İlişkiler
*Önümüzdeki dönemde teknik açılış kriterleri yerine getirilebildiği takdirde açılması
mümkün olan 3 fasıl bulunmaktadır. Bunlar “Rekabet Politikası”, “Kamu Alımları”, “Sosyal Politika ve İstihdam” fasıllarıdır.

19. STAND BY ANLAŞMASI
*IMF’ye 26 Nisan 2005’de gönderilen Niyet Mektubu içindeki bazı maddeler;
• İlk olarak, sıkı kamu maliyesi politikası ve borç stokunun azaltılması ekonomik stratejimizin temel taşı olmaya devam edecektir.
• İkinci olarak, makroekonomik istikrarın başarıyla tesis edilmiş olması nedeniyle, kamu maliyesindeki uyumu sürdürülebilir ve daha kolay uygulanabilir hale getirmek için, bundan sonra kamu harcamalarının kalitesini ve vergi sistemini iyileştirmeye odaklanılabilecektir.
• Üçüncü olarak, hükümetimiz ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) enflasyonla mücadelede gösterilen başarıyı korumaya ve program süresince de enflasyonu düşük tek haneli rakamlara indirmeye kararlıdır.
• Dördüncü olarak, finansal sektörün istikrarını korumak amacıyla, düzenleme ve denetleme çerçevesini daha da geliştirecek yeni bir bankacılık kanunu yürürlüğ e konulacak, kamu bankaları yeniden yapılandırılacak ve varlık satışları hızlandırılacaktır.
• Beşinci olarak, yatırım ortamının iyileştirilmesi, Türkiye’nin orta vadeli büyüme beklentilerinin daha üst seviyelere taşınması ve işsizliğin azaltılması için kapsamlı bir reform gündemi uygulamaya konulacaktır.
• Son olarak, ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığını artırma ve Uluslar arası Para Fonu’ndan (IMF) kaynak kullanımını sona erdirme stratejimizin bir parçası olan uluslararası rezerv pozisyonumuzun kuvvetlendirilmesine devam edilecektir.


*19. Stand-by anlaşması Mayıs 2005-Mayıs2008 tarihlerini kapsayacak şekilde imzalandı.

IMF İLE YAPILAN STAND- BY ANLAŞMALARININ SONUÇLARI

*IMF finansal yardım yaparken üye ülkeye finansal bir model uygular. Bu modelin iki hedef, iki projeksiyon içerir.

-Düşük enflasyon ve sürdürülebilir ödemeler dengesi hedef olarak belirlenir.
-Reel büyüme hızı ve paranın devir süratindeki değişme ise projekte edilir.
*Silah alımlarıyla ilgli IMF’nin ilk kısıtlamasına gelince... IMF, silah alımlarına sadece
2010’da Yunanistan ile yapılan anlaşmada sınır getirerek bir ilke imza attı.

*17. Stand-by anlaşması yürürlükteyken mali krize girilmesi ve gecelik faizlerin yüzde 7.500 seviyelerine yükselmesi IMF’nin destek algılamasında olumsuzluk yarattı.

*İşte bu nedenle yaşanan mali ve ekonomik krizin ardından 2002 yılında yapılan genel seçimlerde,
seçmen, TBMM’de bulunan iktidar ve ana muhalefet partilerini adeta sildi,

*Yaşanan kriz siyaseti de şekillendirdi ve Adalet ve Kalkınma Partisi seçimlerin galibi olarak
Hükümet oldu.

EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
*2006 yılında ABD’de başlayan faiz artışına paralel olarak Türkiye’de de arttırılan faizler yatırımlar üzerinde olumsuz etki yaptı.

* Büyüme hızı 2006’da yüzde 6.9’a geriledi.

*27 Nisan 2007 verilen elektronik muhtıra ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan kaotik ortam yatırımcı ve tüketici güvenini olumsuz etkiledi.

*2008 ilk çeyreğ inde Ak Parti’ye açılan kapatma davası ise ekonomi üzerinde siyasetin olumsuz
etkisini iyice hissettirmeye başladı.

*15 Eylül 2008’de Lehman Brothers yatırım bankasının batması küresel mali piyasaları karıştırdı.

*Lehman Brothers yatırım bankasının batışı, yaşanan krizi birden bire derinleştirdi. Kriz
küresel bir mali krize, ardından ekonomik krize dönüştü.

*IMF ile anlaşma yapılmasını isteyen iş adamlarının büyük bir bölümü, TÜSİAD üyesi olan ve sürekli “İstanbul yaklaşımı” ya da başka isimler altında ‘devlet’in kurtarma operasyonlarıyla iş hayatlarını sürdüren kişilerdi.

*Bütçe vesayetini sürdürmek isteyen kesimler hükümetlere baskı yaparak 1961’den beri 19 defa IMF ile stand- by anlaşması imzalanmasına neden oldular.

* IMF BİR DAHA ANLAŞMASININ YAPILMAMASININ SONUÇLARI:
-Türkiye bir ekonomi hastanesi olan IMF’nin koşullarını kabul etmedi ve bu hastaneye yatmadı.
-Böylece 2008’de sona eren 19. Stand-by’ın ardından yeni bir anlaşmayı kabul etmeyerek
hasta olmadığını ispatladı.
- Ardından “IMF anlaşmalarına güvenerek nasıl olsa IMF gelir kurtarır” zihniyetinin iş adamları, siyasetçi ve bürokratlar üzerinde yarattığı, riskleri dikkate almayan ve sürekli öteleyen, “ahlaki zafiyet” ortadan kaldırıldı.
*Türkiye ekonomisi, 2008 krizi dikkate alınıp diğer ülke ekonomileriyle kıyaslandığında, yaşanan dünya ekonomik krizinin ardından pek çok Avrupa ülkesinden
daha iyi performans gösterdi.
*Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İspanya hatta İtalya 2008 mali krizinin ardından büyük bir borç krizine girdiler.

CARİ AÇIĞIN BÜYÜK OLMASI SORUNU.
*Cari açık bir ülkenin ürettiğinden fazla harcadığı anlamına gelir. Bütçe açığının küçük, kısa vadeli devlet dış borcunun düşük olduğu belirttiğimize göre, cari açığın, özel sektörün ürettiğ inden çok harcaması nedeniyle ortaya çıktığını ileri sürebiliriz.

*James Henry’nin raporuna göre, vergi cennetlerine sadece zengin ülkelerden değil, gelişmekte olan
ülkelerden de epeyce para gidiyor.

*Türkiye’den ne kadar para gitmiş bu vergi cennetlerine? Türkiye’den gidip park eden para 158 milyar doları buluyor.

*Türkiye’de özel sektörün kullandığı dış kredilere bakıldığında, bu kredilerin bir kısmının Malta, Cayman Adaları ve Bahreyn gibi vergi cennetlerinden verildiğini görüyoruz.

*Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun şeffaflık hükümleri olan sermaye şirketinden para çekme yasağı, faturaya isim yazma, web sitesinde bağımsız denetçi firma tarafından denetlenmiş bilançoların yayınlanması gibi şeffaflık hükümleri alel acele TBMM’deki hiçbir konuda anlaşamayan ama bu konuda birden bire hem fikir olan dört partinin mutabakatı yla değiştirildi.


Gönderen aöftarihbölümü zaman: 11:54
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Etiketler: TÜRKİYE CUMHURİYETİ İKTİSAT TARİHİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Sayac
Tema resimleri molotovcoketail tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.