AÖF TARİH BÖLÜMÜ

  • ANA SAYFA
  • 1.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ESKİ ANADOLU TARİHİ
      • HELLEN VE ROMA TARİHİ
      • İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ I
      • OSMANLI TÜRKÇESİ I
      • TARİH METODU
      • TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ I
      • BİZANS TARİHİ
    • BAHAR DÖNEMİ
      • BÜYÜK SELÇUKLU TARİHİ
      • ESKİ MEZOPOTAMYA VE MISIR TARİHİ
      • İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ
      • İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II
      • OSMANLI TÜRKÇESİ II
      • TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ II
      • ORTA ASYA TÜRK TARİHİ
  • 2.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ORTAÇAĞ VE YENİÇAĞ TÜRK DEVLETLERİ TARİHİ
      • ORTAÇAĞ-YENİÇAĞ AVRUPA TARİHİ
      • OSMANLI MERKEZ VE TAŞRA TEŞKİLÂTI
      • OSMANLI TARİHİ (1300-1566)
      • OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ I
      • TÜRKİYE SELÇUKLU TARİHİ
      • ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1703-1876
      • OSMANLI TARİHİ (1566–1789)
      • OSMANLI TARİHİ (1789–1876)
      • OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ II
      • OSMANLIDA İSKAN VE GÖÇ
      • RUSYA TARİHİ
      • ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II
  • 3.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1876-1918)
      • OSMANLI DİPLOMASİSİ
      • OSMANLI İKTİSAT TARİHİ
      • OSMANLI TARİHİ (1876–1918)
      • SOSYOLOJİYE GİRİŞ
      • TARİHİ COĞRAFYA
      • İNGİLİZCE I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • MODERN ORTADOĞU TARİHİ
      • EĞİTİM TARİHİ
      • TÜRKİYE CUMHURİYETİ İKTİSAT TARİHİ
      • TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİYASÎ TARİHİ
      • TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ VE PARLEMENTO TARİHİ
      • XIX. YÜZYIL TÜRK DÜNYASI
      • İNGİLİZCE II
  • 4.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ÇAĞDAŞ TÜRK DÜNYASI
      • SÖMÜRGECİLİK TARİHİ
      • TARİH FELSEFESİ I
      • TÜRK BASIN TARİHİ
      • YAKINÇAĞ AVRUPA TARİHİ
      • YAŞAYAN DÜNYA DİNLERİ
      • GİRİŞİMCİLİK VE İŞ KURMA
      • TÜRK DİLİ I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • BİLİM TARİHİ
      • HUKUK TARİHİ
      • SANAT TARİHİ
      • TARİH FELSEFESİ II
      • TÜRK DÜŞÜNCE TARİHİ
      • TÜRK KÜLTÜR TARİHİ
      • ETKİLİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ
      • TÜRK DİLİ II
  • KİTAPLAR
    • 1.SINIF
      • GÜZ DÖNEMİ
      • BAHAR DÖNEMİ
    • 2. SINIF
      • 2 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 2 SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 3. SINIF
      • 3 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 3 SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 4. SINIF
      • 4 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 4 SINIF BAHAR DÖNEMİ
  • SINAVLAR
    • 1.SINIF
      • 1.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 1.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 2. SINIF
      • 2.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 2.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 3. SINIF
      • 3.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 3.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 4. SINIF
      • 4.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 4.SINIF BAHAR DÖNEMİ

9 Ağustos 2015 Pazar

XIX. YÜZYIL TÜRK DÜNYASI

XIX. YÜZYIL TÜRK DÜNYASI 8.ÜNİTE ÖZET ( acemim )

TÜRKİSTAN’DA CEDİTÇİLİK

*Türkistan Uyanışına Etki Eden Unsurlar
1) Usûl-i cedit mekteplerinin etkileri. Türkistan’a değişim rüzgârları 1890’larda Kırım ve Kazan’dan geldi. Kırımlı pedagog İsmail Gaspıralı, Buhara’da yeni usulde mekteplerin açılması için uğraştı.

2) Türkistan yerel basınının gelişmesi.

3) Buharalı ve Türkistanlı Ceditçilerin faaliyetleri. 1908’den sonra Osmanlı Devleti’den gelen tesirler Tatar örneğinin önüne geçti; İstanbul’dan yayılan hürriyet fikirleri Türkistan aydınlarını etkiledi. Birinci kuşak Ceditçiler (Behbudî, M. Karî, Fıtrat), eğitim ve kültür alanlarında gösterdikleri çabalarla bölgedeki değişimde önemli katkılar sağladılar.

4) 1917 ihtilallerinin tesirleri.

*Türkistan’ın fikrî uyanışında Gaspıralı’nın etkisi çok önemlidir. Gaspıralı, Buhara ve Türkistan’a yaptığı seyahatlerinde kendisine birçok taraftar kazandı.  Türkistan’daki yenilik taraftarları aydınların
“Ceditçiler” olarak adlandırılması, bu etkinin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır

*Türkistan Vilayeti: Türkistan ülkesi ile “Türkistan Vilayeti”ni birbirine karıştırmamak gerekir. Türkistan Vilayeti (Türkistan Genel Valiliği), Sır Derya, Semerkand, Fergane, Semireçye ve Hazar Ötesi (Türkmenistan) bölgelerinden oluşuyordu.

*Türkistan ülkesi ise daha geniş bir bölge olup kuzeyinde Kazak bozkırlarını, güneyinde Buhara ve Hive hanlıklarıile Türkistan Vilayetini kapsıyordu.

*Türkistan’daki gazetecilik faaliyetlerinde de Tatarlar öncülük ettiler. Reform fikirlerinin sözcüsü olan Tercüman gazetesi Türkistan aydınları tarafından büyük bir ilgiyle takip edildi.

*Kazan’da 1913-18 yılları arasında çıkan Süyüm Bike dergisi sayfalarında Türkistan kadınlarının durumu ve Tatar kadınlarının bu durumu değiştirmek için yaptıkları faaliyetler anlatılmaktadır.

* Dergi yazarlarından A. Tirişkaviye, “Sart” (Özbek) kadın/kızlarının temel İslami bilgiler dışında bir eğitim görmediklerinden ve fikirlerini açacak olan seyahat ve eğitim gibi haklardan yoksun bırakıldıklarından söz etmektedir.

*1914 yılında Fergane’yi ziyaret eden Zeki Velidî, sokaklarda Rus, Yahudi ve Çingene kadınlarına rastladığını, fakat Müslüman kadınları hiç göremediğini söylemektedir. Konuk olduğu Sart köylerinde de kadınlarla karşılaşmamıştı.

*Nisan ayında yapılan bir kadınlar kongresine  da söz alan Safiye Feyzullina, Türkistanlı kadınlara hitap ederek olan-bitene seyirci kalmamalarını, Kazanlı Müslüman kadınlarını kendilerine örnek almalarını söylemişti.

*Buhara’da cedit mektepleri: Ceditçilik, başlangıçta eğitim ve kültür faaliyetleri şeklinde başladı.
Türkistan Vilayetinde fazla bir sorunla karşılaşmadan usûl-i cedit mektepleri açıldı. Fakat Buhara’daki
durum farklıydı. Emir, reform için pek istekli değildi. Ancak, uluslar arası iktisadi ilişkiler ağına
eklemlenmiş olan Buhara tüccarı, çocuklarının modern okullarda eğitim görmesini istiyor, bu yoldaki girişimleri destekliyordu.

*Buhara’da usûl-i cedit okulları başlangıçta Tatar çocukları için açıldı. 1902’de Kerimov adında Tatar bir öğretmen, Kagan’da Tatar çocukları için bir usûl-i cedit mektebi açtı.

*Ulema içinde sadece Damla İkram Efendi, yeni okulların faydasını cesaretle savunuyordu. Mutaassıp ulema, diğer müftüleri de bir araya toplayarak Damla İkram Efendi’nin karşısında bir saf oluşturdu.

*İş bununla da kalmadı. Gıyas Mahdum: “Eğer usûl-i cedide Buhara’da icra olunursa şu beyaz sakalımı Müfti İkram’ın kanıyla boyamak bana ahd olsun” diye yemin etti.

Kagan (diğer adı Yeni Buhara) Buhara’nın 15 kilometre yakınındaki tren istasyonunda Ruslar
tarafından oluşturulan bir kasabadır.

*Ceditçi aydınların bir özelliği de Türk dilini yaygınlaştırma isteğiydi. Buhara’da eğitim
dili Farsçaydı. Emir ve muhafazakâr ulema (ana dilleri Türkçe olsa bile) Fars dilinde okuyup yazıyorlardı. Ceditçiler ise (Tacik de olsa) Türkçe yazmayı tercih ediyorlardı.

*1905 Devrimi, Türkistan’da en çok demiryollarında çalışan Rus işçileri arasında yankı buldu; devrimin heyecanı, burada sürgün olarak bulunan Rus sosyal demokratları nı harekete geçirdi.

TAŞKENT’TE TÜRKÇE GAZETELER: 1905-1908
*Türkistan’da 1905 yılına kadar Türkçe olarak sadece bir gazete çıkıyordu, o da valiliğin çıkardığı Türkistan Vilayetinin Geziti idi. Mahmud Hoca Behbudî ve başka Ceditçiler bu gazetede takma adlarla yazılar yayınladılar.

*Türkistanlı bir Rus olan İvan Geyer, Taşkent’te Terakkî: Orta Aziyanın Ömürgüzarlığı adında bir gazete çıkardı. Ilımlı bir sosyalist olan Geyer, yerel halkı yeni siyasi fikirlerle tanıştırmak amacıyla

*Tatar sosyalisti İsmail Abidî, bu gazetenin ismini Terakkî şeklinde kısaltarak kendi üstüne aldı bu
gazete öncekinden daha radikal bir söyleme sahipti.

*Münevver Karî, Eylül 1906’da Hurşid adında Türkçe bir gazete çıkararak Türkistan’da
kültürel reformlar yapılması gerektiğini anlatan yazılar yazdı. Gazetenin çıkış amacı, dünya Müslümanlarını birbiriyle tanıştırmak, mektep ve medreseleri ıslah yolunda rehberlik etmek ve bütün Türkler için ortak bir yazı dili oluşturmaktı.

*Mir Seyyid Azimbay (Azimbayev) tarafından çıkarılan Tüccâr gazetesi, öncekilere göre daha ılımlıydı. Rus okullarında eğitim gören Azimbay, Orta Asya’nın dış dünyaya açılarak modernleşmesi gerektiğine inanı yordu. Bu gazete, yerli tüccarların çıkarlarını temsil ediyor ve Rusya ile işbirliği
içinde olunması gerektiğini savunuyordu.

*Ceditçilik: XIX. Yüzyılda İslam ülkelerinde ortaya çıkan uyanış hareketlerinin bir türüdür. Kırımlı pedagog İsmail Gaspıralı’nın alfabeyi kolay bir şekilde öğretme metoduyla başladı ve kısa
zamanda Kazan, Azerbaycan ve Türkistan’a yayıldı. Eğitimin modernleştirilmesi çabaları olarak başlayan Ceditçilik, daha sonra sosyal, kültürel ve siyasi bir hareket haline geldi.



BUHARA VE TÜRKİSTAN VİLAYETİ BASINI
*Kagan’daki bir matbaada Buhara-yı Şerif adında Farsça bir gazete yayınlandı. Bu, aynı zamanda Buhara’da çıkan ilk gazeteydi.

*Mahmud Hoca Behbudî tarafından Semerkand adlı bir gazete çıkarıldı. Gazetenin yayın dili Türkistan Türkçesi olmakla beraber, Tacikçe şiir ve makaleler de yayınlandı.

*İnkılâpçı sosyalistlerden Vadim Çaykin adlı bir Rus, 1913’te Endican’da Rusça Golos Türkistana [Türkistan’ın Sesi] adında bir gazete yayınladı. Gazetede pamuk ekimi konusunda yerlilerin şikâyetleri dile getirildi.


*Molla Abdurrahman Salihov, Taşkent’te el-Islah adında bir dergi çıkardı. Bu derginin en önemli özelliği, Orta Asya’da ilahiyat konularını tartışan tek yayın organı olmasıydı.

*Münevver Karî,  Necat adında bir gazete yayınladı. Gazetede Türk birliği düşüncesi işlendi, Çarlık zamanında yapılan zulümler ortaya konuldu, Türkistanlıların önlerine çıkan fırsatı nasıl değerlendirmesi gerektiği hakkında yazılar yazıldı.

TÜRKİSTAN’DA OSMANLI TESİRLERİ
*İstanbul’a gelen Türkistanlı talebeler Ahmed Midhat Efendi’yi ziyaret etmekte ve onu kendilerinden biri gibi görmekteydiler.

*Ekim 1909’da, İstanbul’da Abdurrauf Fıtrat ve Osman Hoca, “Buhara’da Ta’mîmi Maârif Cemiyeti” adında bir hayır cemiyeti (derneği) kurdular.
*Türkistan’da ve özellikle Buhara’da eğitimi yaygınlaştırmayı ve okullar kurmayı amaçlayan bu dernek,
1910-14 yılları arasında yüzden fazla öğrenciyi tahsil için İstanbul’a getirmeyi başardı.

*İttihat ve Terakkinin örgütlenme tarzındaki gizlilikten etkilenen Buharalı genç aydınlar kendi ülkelerinde benzeri bir yapılanmaya gittiler ve Aralık 1910’da Buhara’da “Terbiye-i Etfal” (Çocukların Eğitilmesi) adında gizli bir dernek kurdular.

İLK KUŞAK CEDİTÇİLER

MAHMUD HOCA BEHBÛDÎ
*Mahmud Hoca Behbûdî Türkistan’daki Ceditçilik hareketinin önemli liderlerinden biridir.
1908’de Gaspıralı Buhara’ya geldiğinde Beyhudî onu kendi evinde misafir etti.
*Pederküş  adlı Özbekçe ilk tiyatro eserini kaleme aldı.
*Eserde, zengin bir babanın okumayan oğlunun kötü yollara düşmesini ve sonunda babasının canına kıymasını işledi.
*Pederküş piyesinin tam adı şöyledir: Pederküş yahud Okumagan Balanın Hâli [Baba Kâtili veya Okumayan Çocuğun Hâli].

MÜNEVVER KARÎ
*Türkistan’da eğitimin modernleşmesi için çalışan önemli simalardan biridir.
*Küçük yaşta Kur’an’ı ezberledi ve bundan dolayı kendisine “karî” (Kur’an hâfızı) denildi.

*Münevver Karî’nin bir girişimi ise yeni okulları ve fakir öğrencileri desteklemek için hayır kurumu (Cemiyet-i Hayriye) açmak oldu.

*Hurşid adlı gazeteyi çıkardı.

*Ceditçi aydınları “Şûrâ-yı İslam” adlı dernek çatısı altında toplamaya çalıştı. Bu teşkilat, Hokand
milli hükûmetinin oluşturulmasında önemli bir rol oynadı.

ABDURRAUF FITRAT
*Hürriyet adında bir gazete çıkardı.

*Bazı genç aydınlarla birlikte “Çağatay Gürünü” (Çağatay Sohbeti) adlı bir edebi dernek kurdu.

*Derneğin amaçları, Türkistan Türk kültür birliğini yükseltmek, Çağatay edebi dili temelinde Türkistan yazı dilini geliştirmek ve yeni edebiyatın Çağatay edebî mirasından faydalanarak yükselmesini sağlamaktı

*Fıtrat’ın en tanınmış eseri Münazara’dır. Bu eserde o zamanki Buhara’nın durumunu ortaya koydu; âhundluk ve müderrislik gibi ilmî makamların liyakat esasına göre değil, dalkavuklukla elde edildiğini, ulemanın asıl gelirini rüşvet alarak sağladığını, fakat bunun nasıl “yasal” kılıflara büründüğünü ve aslında suç olan rüşvetin paylaşılarak nasıl organize hâle geldiğini göstermeye çalıştı.

*Fıtrat, Seyyah-ı Hind adlı eserinde, Hintli bir seyyahın ağzından Buhara Hanlı-
ğındaki durumu, Müslümanların niçin yoksul ve cahil kaldıklarını, önceki eserindeki
gibi soru-cevap şeklinde irdeledi.

*Şerh: Orijinal bir metne sonradan yazılan açıklamadır.

*Haşiye ise şerhi anlaşılır kılmak için yazılan yorumdur; diğer bir tabirle, şerhin şerhidir.


İKİNCİ KUŞAK CEDİTÇİLER

*Hamza Hakimzade Niyazi Reformcu ve inkılâpçı görüşler içeren piyeslerin yanında ilk Özbek romanını yazdı

ABDULLAH KADİRİ BAHTSIZ

* Küyav adlı piyesi 1915’te Taşkent’te sahnelendi. Burada zengin birinin kızı ile fakir bir gencin evlenmesi ve başları na gelenler anlatılmaktadır.

*Cuvanbaz adlı hikâyesinde ise zengin bir adamın genç oğlunun ahlaki bakımdan bozulması hikâye edilmektedir.

*Ötken Künler [Geçmiş Günler] adlı romanında Rus işgali
dönemindeki Türkistan hayatını ve Hokand Hanlığı zamanını anlattı.

* Mihrabdan Çayan romanında ise Hokand Hanlığındaki saray hayatını konu

*Abid Ketman [Kürek] romanında rejime ters düşmeyen, ama onun isteklerine de râm olmayan tarzda yazdı; kolhozlaştırmanın köylülerin hayatında yarattığı değişiklikleri ele aldı.


ÇOLPAN (ABDÜLHAMİD SÜLEYMAN),
*Basmacı direnişinin devam ettiği dönemde halkın duygularını dile getirdi. 1921’de kaleme aldığı “Ben ve Başkalar” şiirinde Türkistan’ın hürriyetten yoksun olmasını dile getirdi:

FEYZULLAH HOCAEV
*İnkılâpçı ve siyasi faaliyetlerde bulundu; Bolşeviklere katıldı. Buhara Halk Cumhuriyetinde ve Özbek
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinde Başbakanlık yaptı. Diğer milliyetçi sosyalist aydınlar gibi, o da Stalin kıyımlarının kurbanı oldu.

Özerk Türkistan Hareketi
*Rusya’daki geçici hükûmet Türkistan’daki bütün memurların yerinde kalması talimatını verdi;
Türkistan yönetimini yeniden düzenlemek için oluşturulan geçici komisyonun 9 üyesinden beşi Rus idi.

*Türkistanlı aydınlar, 4-8 Nisan’da Taşkent’te bir kongre yaparak Rusya’nın yeni yönetiminin nasıl şekillenmesi gerektiği konusunu tartıştılar.
* Aydınlardan bir kısmı (Çokayoğlu ve Şâhiahmedov) üniter ve demokratik bir Rusya içinde kültürel özerklikten
yana tavır aldılar.
*Mahmud Hoca Behbudî, Zeki Velidî ve arkadaşları ise federasyonu savundular.
*Uzun süren tartışmaların sonunda Türkistan için federal yönetimin daha uygun olduğu fikri ağır bastı.

*Taşkent’te bu sırada Türkistan’ın geleceği üzerinde faaliyet gösteren değişik gruplar ortaya çıktı.

*Ulema ve onları destekleyen muhafazakâr kesim, Ulema Cemiyeti adıyla Şir Ali Lapin’in (Rus eğitimi almış ve yıllarca tercümanlık hizmetinde bulunmuş bir kişiydi) önderliğinde örgütlendiler. Onlar, milliyetçi Rusların safında yer alırken,

*Ceditçi aydınlar Rus sosyalist gruplarına (sosyal demokratlara ve bolşeviklere) yakın durdular.

*Ceditçiler, 1917 sonunda Hokand’da Özerk Türkistan hükûmetini kurdular. Bu, hükûmetin Bolşevikler
tarafından vahşi bir biçimde ortadan kaldırılması, “Basmacı” olarak bilinen ayaklanmaya sebep oldu.

HOKAND’DA TÜRKİSTAN MUHTARİYETİ
*Hokand’da toplanan Ceditçi aydınlar, Türkistan’ın özerkliğini ilan ettiler. Hükûmet merkezini geçici olarak Hokand olarak belirlediler.

*Hokand’da özerk bir hükümet kurulması Taşkent’teki Rus Bolşeviklerini son derece rahatsız etti.

*Hokand hükümetinin en büyük zaafı, askerî gücü olmamasındaydı.

*Hokand şehrinin savunması nı Korbaşı Küçük Ergeş’in çete gücü üstlenmişti.

*Şehir, Bolşeviklerin saldırısına üç gün dayanabildi. Hokand hükûmet üyelerinin çoğu kaçmak zorunda kaldı. Bolşevikler şehri tamamen yağma edip binlerce Müslümanı öldürdüler.

*Bütün bu yapılanlar büyük bir tepki doğurdu. Bazı kimseler dağa çıkarak Basmacılık adlı silahlı direniş hareketini başlattılar.


*Rusya’daki Bolşevik hükûmetinin tavsiyesiyle Mayıs 1918’de Türkistan Özerk Sovyet Cumhuriyeti kuruldu.

Buhara Halk Cumhuriyeti
*Taşkent Bolşevikleri bundan sonra Buhara Hanlığına yöneldiler.

*Taşkent Bolşevikleri Buhara’da kendilerine doğal bir müttefik (Genç Buharalı-
ları) buldular; iki tarafın da çıkarları birbirine uyuyordu.

* Bolşevikler, Buhara Hanlığı nı ortadan kaldırmak için bir bahane arıyorlardı.

* Genç Buharalılar ise hanlığı ihtilal yoluyla devirmek istiyorlar fakat bunu kendi güçleriyle gerçekleştirecek durumda olmadıklarından, Bolşeviklerin yardımına ihtiyaç duyuyorlardı.

*Beş gün süren ve çok çetin geçen çatışmalardan sonra

*Bolşeviklerin desteğiyle, Hanlık lağvedildi ve yerine Genç Buharalıların iş başı nda olduğu Buhara Halk Cumhuriyeti kuruldu.

*Âlim Han , modern eğitim almış olmakla birlikte, yetersiz bir yöneticiydi. Yönetimde bazı yenilikçi kimseler olmakla birlikte, genel olarak onun yönetimi sırasında mutaassıp ulema egemen oldu. Emir, 21 Nisan 1917’de Buhara’da bazı reformların yapılacağını ilan etti. Fakat bundan bir gün sonra tavır değiştirdi ve özgürlük isteyen gençlerin gösterisini sert bir şekilde dağıttırdı; tutucu çevrelerin
Ceditçilere karşı korkunç bir kıyım yapmasına göz yumdu.

HAREZM HALK CUMHURİYETİ
*Harezm bölgesinde bulunan Hive Hanlığında Buhara’ya benzer bir süreç yaşandı. 1918 yılından itibaren Hive’de ortaya çıkan karışıklıklar ülkeyi parçalanma noktası na getirdi.

 *Su paylaşımı meselesinden dolayı Özbeklerle Türkmenler arasında çatı şmalar olduğu gibi, Buhara’nın muhafazakâr kesimi ile Genç Hiveliler (Ceditçi Özbek aydınları) arasında çekişmeler eksik olmuyordu.

*Kızıl Ordu birlikleri Şubat 1920’de Hive’yi işgal etti.

*Hanlığın yerine Genç Hivelilerin iş başında oldu ğu Harezm Halk Cumhuriyeti kuruldu.

*1924 te Sovyet Rusya, Harezm Halk Cumhuriyetini ortadan kaldırıp topraklarının

büyük bir kısmı Özbekistan’a, geri kalanı Türkmenistan’a bağladı.
Gönderen aöftarihbölümü zaman: 16:11
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Etiketler: XIX. YÜZYIL TÜRK DÜNYASI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Sayac
Tema resimleri molotovcoketail tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.