AÖF TARİH BÖLÜMÜ

  • ANA SAYFA
  • 1.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ESKİ ANADOLU TARİHİ
      • HELLEN VE ROMA TARİHİ
      • İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ I
      • OSMANLI TÜRKÇESİ I
      • TARİH METODU
      • TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ I
      • BİZANS TARİHİ
    • BAHAR DÖNEMİ
      • BÜYÜK SELÇUKLU TARİHİ
      • ESKİ MEZOPOTAMYA VE MISIR TARİHİ
      • İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ
      • İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II
      • OSMANLI TÜRKÇESİ II
      • TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ II
      • ORTA ASYA TÜRK TARİHİ
  • 2.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ORTAÇAĞ VE YENİÇAĞ TÜRK DEVLETLERİ TARİHİ
      • ORTAÇAĞ-YENİÇAĞ AVRUPA TARİHİ
      • OSMANLI MERKEZ VE TAŞRA TEŞKİLÂTI
      • OSMANLI TARİHİ (1300-1566)
      • OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ I
      • TÜRKİYE SELÇUKLU TARİHİ
      • ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1703-1876
      • OSMANLI TARİHİ (1566–1789)
      • OSMANLI TARİHİ (1789–1876)
      • OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ II
      • OSMANLIDA İSKAN VE GÖÇ
      • RUSYA TARİHİ
      • ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II
  • 3.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1876-1918)
      • OSMANLI DİPLOMASİSİ
      • OSMANLI İKTİSAT TARİHİ
      • OSMANLI TARİHİ (1876–1918)
      • SOSYOLOJİYE GİRİŞ
      • TARİHİ COĞRAFYA
      • İNGİLİZCE I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • MODERN ORTADOĞU TARİHİ
      • EĞİTİM TARİHİ
      • TÜRKİYE CUMHURİYETİ İKTİSAT TARİHİ
      • TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİYASÎ TARİHİ
      • TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ VE PARLEMENTO TARİHİ
      • XIX. YÜZYIL TÜRK DÜNYASI
      • İNGİLİZCE II
  • 4.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ÇAĞDAŞ TÜRK DÜNYASI
      • SÖMÜRGECİLİK TARİHİ
      • TARİH FELSEFESİ I
      • TÜRK BASIN TARİHİ
      • YAKINÇAĞ AVRUPA TARİHİ
      • YAŞAYAN DÜNYA DİNLERİ
      • GİRİŞİMCİLİK VE İŞ KURMA
      • TÜRK DİLİ I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • BİLİM TARİHİ
      • HUKUK TARİHİ
      • SANAT TARİHİ
      • TARİH FELSEFESİ II
      • TÜRK DÜŞÜNCE TARİHİ
      • TÜRK KÜLTÜR TARİHİ
      • ETKİLİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ
      • TÜRK DİLİ II
  • KİTAPLAR
    • 1.SINIF
      • GÜZ DÖNEMİ
      • BAHAR DÖNEMİ
    • 2. SINIF
      • 2 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 2 SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 3. SINIF
      • 3 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 3 SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 4. SINIF
      • 4 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 4 SINIF BAHAR DÖNEMİ
  • SINAVLAR
    • 1.SINIF
      • 1.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 1.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 2. SINIF
      • 2.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 2.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 3. SINIF
      • 3.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 3.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 4. SINIF
      • 4.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 4.SINIF BAHAR DÖNEMİ

10 Ağustos 2015 Pazartesi

TARİH METODU

TARİH METODU

1.ÜNİTE

TARİH NEDİR? KAVRAMLAR VE TANIMLAR

Niçin Tarih Öğreniriz?
Tarih dersinin bu¬lunmasının ana nedeni, Tarihin, öğrenmenin ve diğer bilimsel disiplinlerin temeli¬ni hazırlamasıdır. Tarih öğrenimi sadece sosyal bilimlere değil; aynı zamanda fen bilimlerine de temel teşkil etmektedir. Tarih, okuyucusuna diğer bilim dallarını an¬lamasında kültürel, sosyal ve entelektüel bir alt yapı kazandırır. Belçi¬kalı tarihçi Léon-Ernest Halkin (1906-1998), "tarihin bilinmesinin geleceği düşün¬mek bakımından zaruri olduğunu" söyler. Felsefeci Macit Gökberk (1908-1993) de; "tarihin insanı çağdışı olmaktan kurtarıp, gününü yaşayan, geleceğe doğru uzanan değerleri içinde yapıcı rol oynamasına yol açabileceğini" ifade etmektedir.

TARİHİN TANIMI VE KONUSU

Tarihîn Tanımı
Terim olarak, en basit ifadeyle " geçmişin bilgisi"ne tarih denir. Veya daha ge¬nel bir tanımla, "olayların seyrinden, maddenin ve eşyanın geçmişinden ve mevcut durumundan bahseden her yazı ve her hikâye" tarihtir. Ancak tarih çeşitli tarihçi¬ler tarafından farklı yönleri dikkate alınarak tekrar tekrar tanımlanmıştır. Zira tarih olay ve olgulardan meydana gelmektedir. Bir zaman dilimi içinde meydana gelen olaylara tarihi olay; bu olayların uzun zaman içinde kanunlara dönüşmesi, yeni bir hal alması ve insana tesir etmesine de tarihi olgu denir. Zaten tarihe bilim sıfatı kazandıran yönü, kaynaklar üzerinden gözlem yaparak, sebep-sonuç ilişkisi kurulabilme özelliğidir.
Tarihin Konusu
Tarihin tanımı içinde konusunu da içeren ipuçları bulunmaktadır. Genel olarak ta¬rihin konusu, insan ve onun meydana getirdiği olaylar ve bu olaylar ile ilgili her şeydir denilebilir. Daha önce verilen tanımlarda dikkati çeken üç ortak husus bu¬lunmaktadır ki bunlar tarihin konusunu anlamamıza yardımcı olmaktadır. Birinci husus, tarih, insanoğlunun geçmişte G^ir zaman diliminde) düşündüklerinin, söy¬lediklerinin ve yaptıklarının genel muhasebesidir. İkinci husus, tarihin, toplum içinde bireylerinin davranış bilgisi olarak tanımlanmasıdır. Üçüncü husus da tarihin, insanoğlunun sosyal evrimini inceleyen bir laboratuvar olmasıdır.

Tarih, kendine has kanunları olan bu doğal gelişmeleri konu edinmez. Zira o gelişmelerde İnsan un¬surunun etkisi yoktur. Gök cisimlerinin hareketi, ayın, güneşin tutulması gibi do¬ğal hadiseler hakkında da bilgi sahibi olunabilir ve bunlar sıralanabilir; fakat buna sadece kronoloji denir, tarih denilemez. Esas itibariyle tarih, konusunu sadece olaylar dizisinden değil, insanın düşünerek meydana getirdiği olaylardan alır. Dikkat edilmesi gereken husus, bu düşüncenin bir bilinçli fiille sonlanmış olmasıdır. Düşünce aşamasında kalması onu tarihin konusu yapmaz. Tarih, yaşanmış ve yaşanan hayatın her yönünü konu edinir. Dolayısıyla tarihin oluşmasına katkı sunan etkenler de çeşitli olabilir. Fakat aksini düşünenler de var¬dır. Mesela, Hegel-Marx çizgisindeki tarihçiler, tarih içindeki olayların tamamen iktisadî etkenler ile gerçekleştiğini savunurlar.
Tarih konusunu geçmişten veya günümüzdeki insanların faaliyetlerinden seçer. Bu tür olayların tarihe konu olabilmesi için kalıntılara, belgelere dayanması ve ayrıca yoruma muhtaç olmaları gerekmektedir.

TARİH YAZIMININ ÇEŞİTLERİ
Hikayeci (Rivayetçi) Tarih
Olayların yorumlanmadan aktarılmasıdır. Bu tarz tarih yazımında tarihçi olayların felsefesini yapmaz, doğrudan rivayetleri sıralar. Bu tarz ilk defa eski Yunanda or¬taya çıkmıştır. Ağızdan ağıza dolaşan hatıralar, zamanla epos adı verilen şiir tarzın¬da söylenmekteydi. Bu şiirler, logograflar tarafından hikâye tarzında düzyazıya çevrilmişlerdir. Bunlara arşivlerdeki malzemeler de eklenince, içinde bazı gerçek¬leri barındıran hikâyelere dönüştüler. Fakat Strabon'un ifadesine göre bunlar "epos"olmaktan kurtulamamışlardır. bu bilgileri daha sistemli olarak bize aktaran Bodrumlu Herodotos'dur O hikâyeci tarih tarzını benimseyerek, logografların yolundan ayrılmıştır. . Olayları bir düzen içinde sıralarken tenkit ve tahlil yoluna gitmemiş, ancak gördükleri ve işittikleri arasında bir ayırıma gitmiştir.

Öğretici (Pragmatik) Tarih
Literatürümüzde bu tarza "fie'nî tarih" de denir. Burada maksat sadece olayları yaz¬mak değil; aynı zamanda onlardan faydalı sonuçlar da çıkarmaktır. Milletler kendi değerlerini, millî duygularını yeni nesillere kazandırmak maksadıyla bu tür tarih yazımını öne çıkarırlar ve eğitim programlarında da yer verirler. Eski Yunanlı tarihçi Thukydides (M.Ö. 460-400) bu tarz tarih yazımının öncüsü kabul edilir ve gerçek anlamda ta-rihçilik onunla başlatılır. Aslında bu çalışmalar siyasi ta¬rihe de öncülük etmiştir. Böylece tarihin kendi içindeki alanlarının da belirginleş¬mesine katkıda bulunmuşlardır. Bu tarzda yazan tarihçilerin ana amacı, tarih bili¬mini faydalı kılmak; tarihi tecrübeyi aktararak, bilgiyi çoğaltmak, geliştirmek ve bundan ders çıkaran insanı başarılı yapmaktır.
Araştırıcı (Nedennasılcı) Tarih
Modern tarih yazımında etkin olan tarzdır. Tarihi bir olayı incelerken, olayın ger¬çek şekline ulaşmada daima "neden-nasıl" sorularını soran tarih yazımı türüdür. Bazı tarihçiler, modern tarih yazımını Fransız filozof Voltaire (1694-1778) ile başlatırlar. . Bu ilk deneyimlerden sonra, XIX. Yüzyılda bütün dünyada, tarih yazımında ciddî dönüşümler oldu. Yeni nesil tarihçiler olayları hikâyeci tarihçilikte olduğu gibi sadece anlatılmasının, öğretici ta¬rihte olduğu gibi, istifade edilmesi için tecrübelerin yansıtılmasının yeterli olmadı¬ğını savunarak; olayları hazırlayan sebep ve sonuçlarını derinlemesine sorgulan¬masını savunmaya başladılar. araştırıcı tarihçi şu yöntemi takip eder demek mümkündür: Önce konu ile alakalı bütün kaynakları derleyerek olayları zapt eder. Ardından kronolojik veya tematik bir tasnife tabi tutar. Okuduklarının analizini yapar, sebep ve sonuçlarını irdeleyerek, "neden-nasıl" sorularının cevabını bulduktan sonra yazar. . Nitekim tarih¬çi kaçınılmaz bu gerçekten hareketle olaylar arasındaki neden ve sonuç ilişkisini çö¬zümlediği ve yorumladığı sürece tarih hikâye olmaktan çıkar ve bilimsel bir kimliğe kavuşur.
Tarihin Dönemlendirilmesi
Buna göre, birçok konuyu bir arada ele alıp, onla¬rı bütün teferruatlarıyla değil de ana hatlarıyla inceleyen ve konu hakkında topluca bilgi veren tarihlere Genel (Umumî) Tarih denir. Söz gelimi İslam tarih yazıcılığında karşılaştığımız; Peygamberler Tarihi, Sasaniler, Romalılar, Asr-i Saadet (Hz. Muhammed'in devri), Dört Halife, Emeviler, Abbasiler ve nihayet Osmanlılar sı¬ralaması, bir Genel (Umumî) Tarih yazımıdır. Bunun dışında; ayrı, ayrı milletlere, ya da insanlık tarihinin ayrı ayrı konularına tahsis edilen eserlere de Özel (Hususî) Ta¬rih adı verilir. Mesela, Türk Tarihi, Alman Tarihi, Fransız Tarihi, Osmanlı Tarihi veya bir kesiti; III. Selim'in ıslahatları gibi konular, Özel (Hususî) Tarih olarak değerlendi¬rilebilir. Ortaya çıkan buluntular ile tarih öncesi devirlerin milattan önce 30-25 bin se¬nelik bir döneme denk düştüğü kabul edilmektedir. İlk yazılı belgeler, Önasya'da yine milattan önce yaklaşık 3200 lerde bulunduğu varsayımına göre, prehistoryayı takip eden "tarih devrinin" de günümüze kadar 6000 yıllı aşan bir zamanı kapsa¬dığı hükmüne varılır. 17. yüzyıldan itibaren tarihi çağlara ayıran bir taksim yapılmıştır. Umumî tarih yazımında sıkça kullanılan bu taksimata göre; Batı Roma İmparatorluğu'nun çökü-flüne kadar (bazılarına göre, Hıristiyanlığın Büyük Kostantinus tarafından resmi din olarak kabul edildiği 336-337 ye kadar) olan devre, Eski Çağ denir. Bu tarihten İs¬tanbul'un fethi olan 1453 yılına (veya Amerika'nın keşif tarihi 1492 yılına) kadar olan devre de Ortaçağ denilmektedir. 1453'ten 1789 yılındaki Fransız ihtilaline ka¬dar olan devre Yeniçağ; Fransız ihtilalinden günümüze kadar olan devre de Yakın-çağ denilmektedir.
TARİHİN DİĞER BİLİMLER İLE İLİŞKİSİ
a.Coğrafya: , tarihi olayların oluşmasında coğrafi şartlar büyük rol oynar, olaylara şekil verir ve hatta uygarlıkların gelişmelerine imkân sağlar. Mesela, Fırat ve Dicle nehirleri Mezopotamya,Nil nehri Mısır medeniyetlerinin doğuşunu sağlamışlardır.
b.Kronoloji ve Takvimler: Tarih araştırmalarında olayın geçtiği mekân kadar zaman da çok önemlidir. Zira zamanı bilinmeyen bir hadiseyi, kendi şartlarından arındırarak tahlil etmek mümkün değildir. Zira her olayı kendi zamanını şartlarında ele alarak izah etmek tarihteki temel kurallardandır.
c.Felsefe: Tarih, insan düşüncesinin fiile dönüşmüş halleri ile uğraşırken; felsefe doğrudan insanın düşünme tarzı ile uğraşır. Tarihçi, araştırdığı dönemin düşünme tarzını anlayamadan üretilen uygarlığı da anlayamaz. Felsefe, tarihçiye doğru düşünme yollarını açtığı gibi; tarih içinde diğer insanların düşünüş tarzlarını da kavratır.
d.Sosyoloji:İnsan topluluklarını, insanlar arasındaki ilişkileri, onların faaliyet
alanlarını kendine konu alan sosyoloji ile tarihin inceleme alanları iç içedir.
e.İktisat: Toplumların varlıklarını sürdürmek için çeşitli kaynaklarını nasıl idare
ettiğini konu edinen İktisat, esasında tarihin konuları arasındadır.
f. Antropoloji: Antropoloji hem fiziksel hem de kültürel olarak insan davranışlarının tümünü ele alır.
1. Fiziksel Antropoloji: İnsanoğlunun fiziksel gelişimini ve tekâmülünü ele alır. İnsanların çeşitli fiziksel özelliklerini ve gelişimini irdelerken ırkları ve ırkların karışımını inceler.
2. Kültürel Antropoloji: Tarih öncesi devirlerden günümüze çeşitli kültürle¬rin oluşmasını konu edinir. Çalışma alanları ve metotları bakımından bir kaç alt ko¬la ayrılır.

a.Arkeoloji: Kazılar yoluyla bulduğu kalıntı ve maddî kültür öğeleri ile yazı ve belgelerin bulunmadığı
devirler için tarihe yardımcı olan en önemli alandır.
b.Etnoloji veya Etnografi: Halkları ve onların örf ve adetlerini kısaca kültürlerini inceleme konusu yapan bilim dalıdır. Çeşitli kültürlerin benzerlikleri ve ilişkilerini, tarihsel gelişimlerini inceler. Bu incelemelerini de iki ayrı yönden yapar

1,Dil (Linguistik): İnsanların kendilerini ifade edebilmek için kullandıkları dil ve dil kalıplarını inceleyen bilim dalıdır. Halkların dillerinin yapı özelliklerini, ko¬nuşma tarzlarını ele alır.
2,Sosyal Antropoloji: Antropoloji biliminin en önemli dalıdır. İnsan davranış¬larını mukayeseli bir şekilde inceler. Araştırmalarında, toplum yapılarını, kurumla¬rın oluşmasını sistematik bir şekilde çözümlemeye çalışır.
g.Sanat Tarihi: Toplumların geliştirdikleri, estetik değerlerini ve sanat yapıtla-
rını ve bunların oluşum süreçlerini, kısmen arkeolojinin metotlarını kullanarak in-
celeyen bir bilim dalıdır.
h. Epigrafi: Taş, metal, mermer, seramik ve benzeri sağlam yüzeyler üzerine ya-
zılan; bugün ya bağımsız bir şekilde veya bir yapının üstünde tespit edilen yazılar
ile uğraşan bilim dalıdır.
i. Paleografya ve Diplomatik: Eski yazı/lar anlamına gelen Paleografya, tarih
araştırmalarında önemli bir yer tutar. Tarih içinde pek çok toplum ve uygarlık doğ-
muş, gelişmiş sonra da kaybolmuştur. Onların kullandıkları diler ya tamamen ya
da kısmen ortadan kalkmıştır.
j. Nümizmatik: İslam ve Osmanlı tarihinde "meskukat" olarak bilinen paraların bilim dalıdır. Tarih içinde basılan paraların incelemesini yapar.
k. Metroloji: Ölçü, tartı bilimi anlamına gelmektedir. Bilindiği gibi tarih içinde hemen hemen her milletin; hatta her bölgenin kendine has ölçü tartı birimleri ol¬muştur.
l. Yer Adlan: Yer adları hâlâ bağımsız bir disiplin olarak gelişmemiştir. Ancak ta¬rih araştırmaları için vaz geçilmez alanlardan bir tanesidir.


2.ÜNİTE
Tarihin Kaynakları

TARİHİN KAYNAKLARI
Kaynaklar
Kaynakları iki gurupta ele almak müm¬kündür.
1.Birinci Elden Kaynaklar (Ana Kaynak): Tarihi olayın kendi devrine ait bir ma¬teryale veya yazılmış bir esere, bir belgeye ana kaynak veya birinci elden kaynak adı verilir.
2.ikinci Elden Kaynaklar: Olayın devrine yakın bir zamanda ve o devrin kay¬naklarından da yararlanarak meydan getirilen eserlerdir. Başka bir ifade ile birinci elden kaynaklara dayanılarak yine o kaynaklara yakın tarihlerde kaleme alınan eserlerdir.

Araştırmalar
Yukarıda ele alınan kaynakların, belgelerin ve diğer materyallerin kullanılarak bir konuda yapılan tarih incelemelerine araştırma denir. Bu çalışma, kaynaklar kullanılarak yapılan araştırmalar sınıfına girer. Aynı şekilde; Zekeriya Kurşun'un Basra Körfezinde Osmanlı-İngiliz Çekişmeleri, Katar'da Os¬manlılar başlıklı çalışması, tamamen arşiv belgelerine, yani o konu için birinci el¬den kaynaklara dayanılarak yapılmış bir monografidir. Bu konuda daha önce ka¬leme alınmış başka bir kitap da bulunmamaktadır. Bu çalışma, daha sonraki çalış¬malarda da referans olarak kullanılmaktadır. Ancak bu da bir kaynak değil, bir araştırma eserdir.

KAYNAKLARIN SINIFLANDIRILMASI
Sözlü Kaynaklar
Tarih yazımının sözlü kaynaklar ile başladığı söylenebilir. Her toplumun kendine göre sözlü bir kültürü vardır. Ancak yazılı kaynakların olmaması halinde tarih yazımında sorgulanarak kullanıla¬cak malzemeler arasındadır. Bunlar türlerine göre aşağıdaki başlıklar altında ele alınabilirler.

1. Efsaneler ve Mytos (Mit)ler: Konularına göre sınıflandırılırlar.
• Tarihi yer, kişi ve olaylar ile ilgili efsaneler.
• Dini konular ve yaratılışla ilgili efsaneler.
• Olağanüstü varlıklar ile ilgili efsaneler.
• Doğa, çevre, hayvan vs. ile ilgili efsaneler.

Mytler (Mitler) de efsaneler gibi doğup geliştikleri çevrenin düşünüş biçimini yansıtırlar. Genellikle çok tanrılı devir ve toplumlara aittirler. Bu eserler ile uğraşan bilim dalına Mitoloji denir.
2.Hikâyeler:
3.Destanlar:
4.Tarihi Şiirler:
5. Menkıbeler: Doğu kültüründe evliyalar, şeyhler vb. batı kültüründe de azizler, azizeler hakkında söy-lenenlere menkıbe denilir. Bunlar özel bir anlatım tarzına sahiptirler. Kişilerin menkıbeleri anlatılırken, daima mensup oldukları dinin kaynaklarına referans ve¬rerek, onları örnek gösterirler. Zamanla bu anlatımlar, Menakibnâme adı ile yazılı eserlere dönüşmüştür.
6. Fıkralar ve Atasözleri:

Yazılı Kaynaklar
1. Arşivler: Bir devletin ürettiği yazışmalarının saklandığı yere arşivi denilir.
a. Belgeler: Arşivlerde yazılı belgeler, kanun ve tüzükler, idarecilerin toplantı
tutanakları, alman kararlar, devletlerarası anlaşma metinleri, özetle arşivin ait oldu-
ğu ülkede, tarih içinde devlet, toplum-vatandaş ve diğer ülkeler ile ilişkilerini gös-
teren belgeler bulunur.
b. Çizili ve Görsel Malzeme: Arşivlerde yazılı belgeler dışında, harita, plan, kro-
ki, resim hatta 19. yüzyıl ve sonrasında fotoğraflar de bulunabilir.
c. Görüntülü ve Sesli Malzeme:
2. Kütüphaneler: a. Vekayinâmeler (Kronikler) : Batı literatüründe Yunanca "kronik" kelimesi ile anılırlar. Olayların yıllara göre yazımı anlamına gelmektedir. Bu tür eserlerin en es¬kisi Kayseri piskoposu Eusebios tarafından kaleme alınan ve 323 yılına kadar ki olayları anlatan eserin olduğu kabul edilir. . Osmanlı Devletinde resmen görevlendirilmiş bu tür eser yazan tarihçilere Vak'anüvis, eserlerine de Vak'anüvis tarihleri adı verilir.
b. Takvimler, Yıllıklar: Yıllıkların tutulması da oldukça eski bir gelenektir.
c. Şecereler (Geneoloji): Batılıların "Geneoloji"; Türklerin ve Arapların "Şecere"
dedikleri kayıtlar, aslında aile tarihleridir. Arapçada "ağaç" anlamına gelen "Şece-
re", terim olarak soy bilgisi demektir. Şecerelerde kişilerin soyu tıpkı bir ağacın
dalları gibi detaylandırılarak yazılır. Bunlara "ensab cetvelleri" de denilir. Özellikle
Araplarda çok gelişmiş bir tarih türüdür. Sözlü ve yazılı türleri vardır. Bu tür eser-
lere Kütübü'l-Ensab, soy tespiti yapana da Nessab adı verilir.
d. Biyografiler: Tarihî şahsiyetlerin hayat hikâyelerini anlatan eserlerdir. Eski
Yunan ve Roma'da ilk örnekleri görülür. Yazılış amaçlarına göre de taraflı olabilirler. Bu yüzden dönemin diğer kaynakları ile birlikte mukayeseli bir yöntem ile kullanılmalıdır.
e. Hatıratlar: Kişiler tarafından kendi etrafındaki siyasi, sosyal olayları anlatmak
için kaleme aldığı anı türünden eserlerdir. Pek çok
devlet adamı hatırat yazmaya başlamıştır. Türklerde ise 19. yüzyılın son çeyreğin-
de ve 20. yüzyılın başında yaygınlaşmıştır. II. Abdülhamid'in sadrazamlarından Sa-
id Paşa ve Kamil Paşa'nın hatıratları dönemlerini anlamak bakımından oldukça
önemli kaynaklardır.
f. Seyahatnameler: Bir gezginin kaleminden çıkan eserlerdir. Kendi ülkelerin-
den başka yerlere, resmi veya özel amaçlar ile yapılan seyahatlerde, gezginin res-
mi amaçlı olmadan kaleme aldığı yazılarıdır. 10. yüzyılda İdil Havzası'na seyahat
eden İbn Fadlan; 14. yüzyılda Anadolu'yu gezen İbn Batuta bilinen en eski doğu
seyyahlarındandır. 17. yüzyılın en büyük seyyahı ise, Evliya Çelebi'dir. On ciltlik.
Batıda Marco Polo'nun 14. Yüzyılda Asya'ya yaptı¬ğı seyahati bir çığır açmıştır. Ondan sonra pek çok batılı doğuya doğru seyahat ederek eserler kaleme almışlardır. Bü türün içinde sayılabilecek bir diğer kaynak çeşi¬di ise elçilerin başka ülkelere yaptıkları seyahatlerini anlattıkları Sefaretnâmelerdir. Bunun Osmanlıdaki en güzel örneği Yirmisekiz Mehmed Çelebi'nin 1720 yılında Fransa'ya yaptığı elçilik görevini ve gördüklerini anlattığı Fransa Sefaretnâmesidir. Bunlar aynı zamanda dipomatik metin özelliklerini de taşıyabilirler.
g. Süreli Yayınlar: Günlük, haftalık, aylık, yıllık vb. belli dönemlerle yayımlanan gazete ve dergilerdir. ilk süreli yayınlar Roma'da halkı bilgilendirmek üzere taş ve¬ya metal üzerine yazılan ve Acta Diurna Acta Popidi veya Acta Publica diye bili¬nen duvar gazeteleri olduğu kabul edilmektedir. Matbaanın icadından sonra ilk ga¬zete 1609 yılında Strasburg'da Almanca olarak yayımlandı, ardından Londra, Paris, Roma ve diğer ülkelerde de yayımlanmaya başlandı. Matbaanın geç geldiği Os¬manlı devleti sınırları içinde ilk Türkçe-Arapça gazete 1828 yılında Mısır'da yayım¬lanan Vak'a-iMısnyye'dir. Ancak Osmanlı Devletinin ilk resmi gazetesi 1831'de ya¬yımlanan Takvim-i Vekâyidir.

Burada Yıllık anlamına gelen Salnâmelerden de söz etmek gerekir. Osmanlı Devleti'nde 19. Yüzyılın ortalarından sonra yayımına başlanmıştır ve kendi dönem¬lerinin ikinci elden kaynağı niteliğindedirler.
3. Arkeolojik Buluntular, Müzelik Nesneler: Bu sınıfa giren malzemeler çok çeşitlidir.
a. Yerleşmeler ve mimari ögeler: Höyükler, düz yerleşmeler, antik şehirler, ka-
leler ve buralarda ortaya çıkan kitabeler, zafer tâkları ve heykeller en önemli arke-
olojik buluntulardır.
b. Nekropol kalıntıları: Antik şehirlerin mezarlıkları, içinde lahit türü mezar
anıtları, tümülüs ve kurganların (mezarlar) bulunduğu mekanlardır.
c. Paralar: Para basımı veya kaynaklardaki deyimle "sikke darbı" bir hükümda-
rın hâkimiyet alametidir. Kâğıt paralara, Osmanlıda "kaime", halk arasında ise "kayme" denilirdi.
d. Arma, Mühür ve Madalyalar: Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sem-
bolü olarak kabul edilen resim, harf veya şekle arma denilir. Eski Türklerde karşı-
lığı "ongun"dur. Eski çağlardan beri yaygın olmakla birlikte Ortaçağ derebeylikle-
rinde armalar doğrudan hâkimiyet alameti olarak kullanılmaktaydılar. Osmanlı döneminde mühür kazıma işi adeta bir sanata dönüştürüldü. Bu işi yapana "hakkâk" adı verilmekteydi.
e. KAYNAKLARA ULAŞIM: KÜTÜPHANELER, ARŞİVLER, İNTERNET
a. Kütüphaneler: Tarihçi araştırmalarına konusunun bibliyografyasını tespit etmekle başlar. Kütüphane ortamında çalışmak için katalogların kullanımını bilmek zorunlu¬dur
b. Arşivler: Arşivler, devlet-birey ve milletlerarası ilişkileri ilgilendiren belgele¬rin korunduğu yerlerdir. Hemen her ülke¬nin eski veya yeni arşivleri olmakla birlikte; sadece tarih içinde teşkilatlanmış, dev¬let geleneği olan ve bunu bir süreklilik haline getiren ülkelerin tarihi devlet arşiv¬leri bulunmaktadır. Bunlar arasında en önemlileri, Portekiz, Venedik; Hollanda, in¬giltere, Fransa, Rusya ve Türkiye (Osmanlı) arşivleridir. Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren resmi belgelerini korumaya çalışmıştır. Bu yüzden bu gün Osmanlı arşivin¬de 150 milyonu aşkın belge bulunmaktadır. Osmanlı Devleti Sultan Üçüncü Mus¬tafa (1757-1774) döneminden itibaren eskiden beri koruduğu belgeleri bir arşiv mantığı ile koruma altıma almıştır. Ancak modern anlamda bir arşiv 1839-1861 yıl¬ları arasında Hazine-i evrak adı altında inşa edilir. Tanzimat öncesi dönemine ait defterler iki seri halindedirler. Bun¬ların birincisi devletin siyasî ve hukukî kararları ile ülkenin asayiş ve nizamına da¬ir hükümlerinin kaleme aldığı Divan-i Hümayun defterleridir. ikinci gurup defter¬ler ise Maliye ile ilgi olan Bâb-ı Defterî Defterleridir.
c. Araştırmalarda İnternetin Kullanımı:


3.ÜNİTE KAYNAKLARIN ELEŞTİRİSİ VE YÖNTEM TARTIŞMALARI


KAYNAKLARIN ELEŞTİRİSİ VE YÖNTEM TARTIŞMALARI
Kaynakların Eleştirisi
Tarihi malzemelerin eleştirisi iki yolla yapılır: a) Dış eleştiri (Kaynak kritiği) b) İç eleştiri (Olayların kritiği). Bu işleme dış tenkit ve iç tenkit de denilmektedir.
Dış eleştiri, tarihi malzemelerin ne dereceye kadar belge değeri taşıdığını ince¬ler, onları kabul eder veya red eder. İç eleştiri ise aynı tarihi malzemenin içerisin-dekilerin doğruluğunu, gerçeğe uygunluğunun derecesini ortaya koyar

Dış Eleştiri: Eserin Tanıtıcı Unsurlarının Belirlenmesi Eserin Adı ve Yazarının Belirlenmesi
Fakat bazen tespitin tam yapılabilmesi için olayın ay ve gününün bilinmesi de zorunlu olabilir. Çünkü aynı yıl içinde aynı görevde bulunan birden fazla kişi bulunabilir.
Eserin Yazılış Tarihinin Belirlenmesi
Eserin tanıtıcı unsurlarının belirlenmesi aşamasında, bilinmesi gereken bir diğer nokta eserin yazılış tarihidir. Bu kısım, çoğunlukla yazma eserlerin sonunda ferağ kaydı (kolofon) denilen bölümde yer alır.
Eserin Yazıldığı Yerin Belirlenmesi
Kaynak Tahlili
Eserin Orijinalliğinin Belirlenmesi: Kopyalar arasında en değerli olanının tespit edilmesi iki yolla ya-pılmaktadır. Birincisi "tenkildi metin" diğeri de karşılaştırmadır.
Kopyalar Arasında En İyi Nüshanın Belirlenmesi
Eserin yazar tarafından kaleme alınan nüshası her zaman güvenilir olanıdır. Fakat bu yakınlığın belirlemesi, kopyalar arasından en iyi nüsha¬nın seçilmesi ayrı bir uzmanlık işidir. Bunun için izlenen iki yöntem vardır. Bu yöntemlerden birinde, eserin bütün nüshaları görülüp, bazı bölümlerine sondajlar yapılarak birbirine benzeyen nüshaların içinden en mükemmeli seçilir. Böylece kopya sayısı gerçeğine en yakın olabilirlik açısından en aza indirgenir. Kalan bir¬kaç nüsha da kendi aralarında karşılaştırılarak, farklı oldukları noktalar notlarla gösterilir. Buna "tenkidli metin" denir. Böylece orijinal esere en yakın metin oluş¬turulmuş olur.
Eleştirisi (Diplomatik Tenkit)
Belgenin Gerçekliğinin Belirlenmesi:
Belgenin Tarihi ve Çıktığı Yerin Belirlenmesi: Örneğin, saraydan çıkan ferman, hüküm gibi belge¬ler divani yazı ile yazılmıştır. Şeyhülislâmlıktan çıkan yazılarda ta'lik, defterdarlık¬ta tutulan hesaplarda siyakat kullanılmıştır. Ayrıca her dönemin yazı biçimi farklı olabilir. Ta'lik: Arap alfabesiyle sağdan sola yatık olarak yazılan ve harflerin kuyruklarının uzun tutulduğu yazı türü. Genelde Şeyhülislamlık ve ona bağlı kurum ve kişiler bu yazı türünü kullanmaktaydılar.
Belgelerin İşleme Konulup Konulmadığının Belirlenmesi
İç Eleştiri
İç eleştiri tarihi malzemenin içerikleri¬nin doğruluğunu ve gerçeğe uygunluğunun derecesini tespit etmek için yapılır. İç eleştiri özellikle kitap, risale ve belgelere ait bir eleştiridir. Bu eleştiri yazarın eleş¬tirisi ve olayların eleştirisi olmak üzere iki kademede yapılır.
Yazarın Eleştirisi
Olayların Eleştirisi
İç eleştirinin ikinci basamağı, eserde geçen olayların eleştirisidir. Bu eleştiri yapı¬lırken ilk olarak, eserde anlatılan olaylar farklı kaynaklarla kıyaslanır ve bilgilerin doğruluk dereceleri tespit edilir.
İkinci olarak, yazarın anlattığı olayların kendi gözlemlerine dayanıp dayanma¬dığı belirlenir. Bazı yazarlar şahit olmadıkları olayları bizzat yaşamış gibi anlatmış¬lardır.

Olay eleştirisi sırasında dikkat edilmesi gereken üçüncü nokta yazarın ne söy¬lediğini değil, ne söylemek istediğini anlayabilmektir. Çünkü bazı yazarlar yazama¬dıkları şeyleri başka bir söylemle anlatmışlardır. Bu şekilde yazılmış imalı sözleri fark etmek, yazarın gerçek düşüncelerini yakalamakla olur. Buna tefsir, yorumla¬ma adı verilir
Eserin Değeri Halikında Sonuca Varılması
SOSYAL BİLİMLERDE YÖNTEM TARTIŞMALARI
Pozitivist Sosyal Bilim Yöntemi
Auguste Comte (1789-1857) tarafından geliştirilen pozitivizm, toplumsal yaşamın doğal yaşama benzer bir nesnel gerçekliği olduğu yönünde temel bir varsayıma dayanır. Bu açıdan pozitivizm doğa bilimlerinde kullanılan niceliksel bilgiye daya¬lı bilimsel yöntemin sosyal bilimlerde de kullanılabileceğini savunur. Auguste Comte'un doğal yaşamla toplumsal yaşam arasında temel bir fark görmeyen, bu nedenle de her ikisinin tek bir evrensel yöntem aracılığı ile araştırılıp açıklanması gerektiğini öne süren görüşü, pozitivist sosyal bilim yönteminin dayandığı en önemli varsayımlardan biridir
Bütün pozitivist kaynaklarda görüleceği gibi yasa temel¬li bir nedensel açıklama biçimi söz konusudur. İki şey arasındaki nedensel ilişki, varsayılan doğal nedensel yasaların bir sonucudur. Pozitivist sosyal bilim yöntemi, dışsal olarak ele aldığı toplumsal gerçeklik hak¬kında deney, gözlem ve benzeri tekniklerle bilgiye ulaşmaya çalışır. Pozitivist yaklaşımın en ünlü temsilcisi olan Auguste Comte, doğa bilimleriyle sosyal bilimler arasındaki ikiciliği ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Auguste Comte'u buna iten etkenlerden biri o ana kadar insan ve top-lum konularında metafiziğin etkisidir. Diğer bir etken ise toplumun "özgül doğa yasalarının işleyişiyle evrim geçiren" kolektif bir organizma olmasıdır. Bu noktada Comte'un po¬zitivist sosyolojisinin temel amacı, tarihsel ve toplumsal gelişmenin temelinde ya¬tan ve toplumsal evrimi yöneten nedensel yasaları keşfetmekti.
Auguste Comte'un insan toplumları için önerdiği evrimsel gelişme modeline göre insan düşüncesi ve insan toplumları üç temel aşamadan geçerek ilerlemişler¬dir. Bu aşamalar şunlardır:
a.Teolojik aşama:
b.Metafizik aşama:
c.Pozitif aşama: İnsan düşüncesinin ulaştığı son noktayı ifade eder. İnsan
düşüncesi bütün olgu ve olayları bilimsel (evrensel yasalara dayalı) olarak
açıklamaya çalışır.
Bu akımın en önemli takipçilerinden Emile Durkheim, toplumu bir bütün oluşturmak amacıyla farklı işlevler üstlenmiş parçalardan oluşan biyolojik bir or¬ganizmaya benzetmiştir.
Örneğin, din, aile, eğitim kurumlar, hu¬kuk, ahlâk, inançlar, görenekler bireylerin dışında ve kendilerini onlara zorla ka¬bul ettirme özelliğine sahip olan toplumsal olgular olarak sıralamıştır Durkheim, toplumsal yaşamın incelenmesinde toplumsal olguların araştırılma¬sında ve açıklanmasında nedensel ve işlevsel olmak üzere iki farklı yöntem üze¬rinde durmuştur. Bunlardan birincisi, toplumsal olguların nedenlerinin başka top¬lumsal olgularda aranmasıdır. İkincisinde ise, toplumsal olguların toplumun ihti¬yaçlarının karşılanması açısından sahip oldukları işlevlerin araştırılmasıdır.
Bir toplumsal olgu¬nun başka bir toplumsal olgunun nedeni olduğunu kanıtlamada "dolaylı deneyle¬me ya da karşılaştırmalı yöntemi" kullanmıştır. Durkheim, araştırmalarında "eş an¬lı değişiklikler yöntemi" olarak adlandırılan bir yöntem kullanır ve bu yöntemi "toplum bilimsel araştırmaların en üstün aracı olarak" nitelemiştir.
Yorumlayıcı Sosyal Bilim Yöntemi
Yorumlayıcı sosyal bilimin temelleri Alman sosyolog Max Weber'e (1864-1920) hatta Alman filozof Wilhelm Dilthey'e (1833-1911) kadar gitmektedir. Pozitivist sosyal bilimin aksine yorumlayıcı sosyal bilim, hermeneutik (yorum bilgisi) olarak adlandırılan bir teori ve yöntemle bağlantılı olarak gelişmiştir. Yorumlayıcı sosyal bilim, 19. Yüzyılda ortaya çıkan bir anlam kuramı olan Hermeneutik (Yorum Bilgisi) ile ilişkilidir. Yorumlayıcı sosyal bilimin kurucularından biri olan Wilhelm Diltey'e göre, do¬ğa bilimleri ve kültür (tin) bilimleri olmak üzere iki çeşit bilim vardır.
. İnsan davranış¬larının çoğu belirli amaçlarla veya değerlerle ilişkili, anlamlı toplumsal eylemler olarak ortaya çıkar. Bundan dolayı da toplumsal eylemler nesnelermiş gibi ele alı¬narak açıklanamazlar. Yorumlayıcı sosyal bilim araştırmacıları, genellikle katılımcı gözlem ve saha araştırmalarında veriler toplayarak, elde ettikleri verileri yorumlamaktadırlar. Bu yaklaşımda, sosyal bilimlerin doğa bilimlerindeki gibi "nomoiojik" (yasa bağımlı) ve nedensel bir açıklamayla değil, anlamaya dayanan bir içeriğe sahip olduğu açıktır. Hermeneutiği bir yöntem olarak kullanan Max Weber'in amacı metin çözümlemesi değil, anlama üzerine kurulu, amacı nedensel açıklama olan bir sosyolojidir. Bu bakımdan pek çok açıdan pozitivizmden farklılaşan ve ona eleştirel bakan bir yöntem benimsemiştir.
Eleştirel Sosyal Bilim Yöntemi
Eleştirel sosyal bilimin kökleri, Karl Marx (1818-1883) ve Sigmund Freud'a (1856-¬1939) kadar uzanır. Bu yönteme göre, toplumsal gerçeklik, pozitivizmin iddia ettiğinin aksine görünen de¬ğil, görünenin ardında olandır. ). Bu anlayışa göre her şey gibi toplumsal gerçeklik de kendi içinde zıddı-nı taşır ve zıddı ile paradoksal bir çatışma ve değişme ilişkisine girer. Bu tür para¬doksal süreçleri keşfetmeye ve anlamaya diyalektik denir ve eleştirel sosyal bilim yönteminin en önemli noktasını oluşturur. Eleştirel sosyal bilim yönteminin en önemli özelliklerinden biri olan "görüneni değil görünenin ardında yatan toplumsal dinamiklerin açığa çıkarılması" ilkesi Karl Marx tarafından benimsenmiştir.


4.ÜNİTE

Eski Çağ Tarihinin Araştırma Yöntemleri ve Temel Kaynakları
ESKİÇAĞ TARİHİ KAVRAMI
Yaklaşık olarak 4000 yıl kadar süren Eskiçağ tarihi kül¬türel bakımdan iki gruba ayrılmaktadır: Kronolojik bakımdan daha eski olan ve "Eskidoğu" diye adlandırılan grupta Eski Önasya (Mezopotomya, Suriye-Filistin, İran ve Anadolu) ve ardından Eski Mısır kültürleri; genel olarak "Eskibatı" diye ad¬landırılan ikinci grupta ise Ege-Helen kültürleri, Büyük İskender'in açtığı Helenizm devri kültürü ve İtalya-Roma kültürleri yer almaktadır.
ESKİÇAĞ TARİHİNİN KAYNAKLARI
Tarih alanında her türlü bilimsel çalışmanın ilk koşulu "kaynak bilgisi"dir. Yazılı kaynaklar bir de şu şekilde sınıflandırılmaktadır: 1) Edebi kaynaklar, 2) Epigrafik kaynaklar, 3) Papirolojik kaynaklar, 4) Nümismatik kaynaklar.
birinci ve ikinci elden kaynaklarla ilgili olarak çok dikkatli davranmak gerekmektedir. Birinci elden kaynağı her zaman "nesnel" ve "doğru" bilmek diye bir kural yoktur. Birinci elden kaynak, genellikle daha öznel, daha az güvenilir sa¬yılan ikinci elden kaynağın yanında her zaman yansız, gerçek ve ne olursa olsun "daha iyi" demek değildir. Bu iki tür arasındaki ilişki sanıldığından da karışıktır. Örneğin, Roma İmparatoru Augustus'un icraatını anlattığı "Ankara Anıtı (Monu-mentum Ancyranum), bir yazıt olması nedeniyle "epigrafik" bir kaynak olmasına rağmen, birinci elden bir nitelik taşımayıp, imparatorun bizzat kaleme aldığı ve ic¬raatını bizzat kendi görüşleriyle değerlendirdiği bir metindir.
Edebi Kaynaklar
Dünya edebiyat tarihlinde ilk eserler destan türünde verilmiştir. İlkçağ kavimleri arasında tarihçilikte Hititler'in ileri gitmiş oldukları görülmek¬tedir. Hititler "olayları yıllara göre düzenlemekle "yıllık" örneğini ortaya atmışlardı.
Helenler'de Tarih Yazımı
Tarihe bilimsel yaklaşım ilk kez Helenler ile başlamıştır denilebilir.
Helenler, gittikleri uzak ülkelerdeki kavimler ile bu ülkelerin tarihi, coğrafyası ve etnolojisi hakkında topladıkları bilgi¬leri ve izlenimleri kendi yurttaşlarına büyük alanlarda ya da tapınak avlularında yaptıkları konuşmalarla aktarıyorlardı. Bu konuşmaları aktaran kişilere logograf denilmekteydi. İlk logografların çoğu İyonyalı idi. Böylece felsefenin olduğu gibi, tarih yazımının da ilk çıktığı yer İyonya olmuştur.
Bilinen ilk tarihçi M.Ö. V. yüzyılda yaşamış olan Bodrumlu (= Halikarnassos) Herodotos'tur Thukydides'in tarih yazımındaki amacı olayları aklı ve mantık yoluyla açıklamaktı. Bu nedenle Thuky-dides siyasal yazımın ilk örneğini verdiği eseriyle kronolojiye özen göstermiş, yal¬nızca olayları anlatmakla yetinmeyerek, onları meydana getiren nedenler ve arala¬rındaki bağlantılar üzerinde durmuştur. Helenistik Dönemle birlikte, tek tek polis devletlerinden tek bir siyasi birliğe geçil¬mesi gibi büyük değişiklik Helenler'in tarih anlayışlarmda da önemli değişikliğe neden oldu. Bu değişiklikte etkili olan düşünce sistemi Helenistik Çağ'm bir ürü¬nü olan Stoa felsefesidir.
Romalılar'da Tarih Yazımı
Roma’da ilk tarihi eserler Latince değil helence çünkü düz yazı gelişmemiştir ayrıca politik sebepler mevcuttur tarafsız olması beklenemezdi. . Romalılar arasında Latince olarak ilk kez tarih alanında eser veren kişi M. P. Cato olmuştur. Roma tarih yazıcılığının son gerçek tarihçisi Ammianus Marcellinus'tur. Titus livius,augustus çağının en önemli tarih yazarı idi.
Epigrafik Kaynaklar
Dilimize "yazıtbilim" diye çevirebileceğimiz, epigrafi her dilde ve her bölgede ol¬masa da, birçok kültürde farklı görünüşlerde vardır. Stel: Üzerinde yazıt, bezeme veya ikisinin de yer aldığı dikdörtgen ya da silindir biçimli dikey duran taşlara verilen isim.Kline: Dinlenmek ya da yemek yemek için üzerine uzanılan kanepe biçiminde bir çeşit mobilya.
Dönemine, bölgesine ve ölen kişinin sosyal ve varlık durumuna göre farklılık gös¬terebilen yazıtlı olan mezar stelleri, "figür betimli" ve figür betimsiz" olarak iki ay¬rı kategoride değerlendirilebilir.
Papirolojik Kaynaklar
Papirüs Helence papyros, Latince papyrus kelimesinden gelmekte olup; aslında Fs¬ki Mısırlılar'm yazı kâğıdı yapmak için özünden yararlandıkları Fskibatı tarihi temel bilimi" ise "papiroloii"dir. . Avrupalılar bu yüzyıllarda Mısır'daki fellahla-rın gübre olarak kullanmak üzere ısrarla antik papirüs kâğıdı aradıklarını fark et¬mişler ve Eski Mısırca, Koptça, Helence ve Latince dillerinde metinler içeren bu kâ¬ğıtları onlardan satın almışlardır.
Nümimastik Kaynaklar
Helence nomisma (= sikke) sözcüğünden gelen "nümismatik", Antikçağ sikkeleri¬ni ekonomik, tarihsel, kültürel ve sanatsal yönleriyle inceleyen Eskibatı temel bili¬minin adıdır. Tarih kitapları ilk sikkeleri ya¬panların Lidyalılar olduğunu yazmaktadırlar. Sikkenin neden icat edilmiş olduğu sorusunun birçok cevabı bulunmaktadır: Savaş giderleri veya kamu çalışanlarının ücretlerinin ödenmesi; kamu harcamaları ve vergi toplanması gibi zorunluluklar olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, günlük ihtiyaçlar için yapılan ödemeler¬de, standart bir ödeme aracına gereksinim duyulmasının da sikkenin icadında rol oynadığı iddia edilmektedir.
Arkeolojik Kaynaklar
Arkeoloji Helence'de "eskinin öğretisi" anlamına gelmektedir. Stratigrafi: Katmanbilgisi. Höyük katlarını inceleme.


5.ÜNİTE:

Ortaçağ Tarihi Araştırmalarına Giriş

Tarihin kaynak dili Arapça ve farsçadır.
ORTAÇAĞ TARİHİYLE İLGİLİ BİBLİYOG İLK ESERLER
Bibliyografyalar, yeni bir araştırmaya başlarken, o konuda daha önce hangi çalış¬maların yapıldığını tespit edebilmek için mutlaka taranması gereken eserler arasın¬da yer alır. Onomastik dilbilimin şahıs adlarını inceleyen dalıdır.
Ortaçağ Tarihi araştırmalarına giriş kitaplarını açıklayabilme: . Ortaçağ tarihi araştırmalarının başlıca so-runları, araştırmalarda kullanılacak metod ve kay¬naklar Jean Sauvaget, Cl. Cahen, Zeki Velidi To¬gan ve Yusuf Ziya Kavakçı gibi araştırmacılar ta¬rafından incelenmiştir.
Ortaçağ tarihi kaynaklarının pek çoğu henüz neş-redilememifltir. Neşredilen kaynakların bir kısmı ise hata ve eksiklikler içermektedir. Türki¬ye kütüphaneleri İslâmî yazmalar itibariyle dün¬yanın en zengin ve en değerli koleksiyonlarına sahiptir. Türkiye kütüphanelerinde 160.000 cildi Arapça, 13.000 cildi Farsça ve 70.000 cildi Türk¬çe olmak üzere yaklaşık 250.000 cilt yazma eser bulunduğu tahmin olunmaktadır. İstanbul sahip olduğu yaklaşık 146.000 cilt yazma ile bugün dünyada en çok İslâmî yazmanın toplandığı şe¬hir durumundadır.

Başlıca müracaat kitaplarını ayırt edebilme
. Ortaçağ tarihi araştırmacıların is¬tifade edebileceği başlıca ansiklopediler arasında Encyclopaedia of Islam (= EI), Encyclopaedia of Islam, New edition (= EI2), Encyclopaedia Irani¬ca (= EIr.), Dâ'iretu'l-Ma'ârif-i Bozorg-i İslâmî (= DMBl), Dâ'iretu'l-Ma'ârif-i Teşeyyu'(= DMT), Dânişnâme-yi Cihân-i İslâm (= DCİ) ve Dâniş-nâme-yi edeb-i Fârsî, Milli Eğitim Bakanlığı İs¬lâm Ansiklopedisi (= lA), Türk Ansiklopedisi (=
TA) ve Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedi¬si (= DİA) sayılabilir.
Türkçe'nin Ortaçağ tarihi araştırmala¬rı açısından en eski ve en mühim tarihî sözlüğü Kaşgarlı Mahmûd tarafından kaleme alınan Dî¬vânu Lugati't-Türktür. Tarih araştırmalarında özellikle yer adlarının doğ¬ru bir şekilde tespiti büyük önem taşımaktadır. Ortaçağ İslâm dünyasındaki yer adları ve yerleşim yerleriyle ilgili en önemli müracaat kay¬nağı Yâkût el-Hamevî tarafından kaleme alınan Mu 'cemu 'l-buldân isimli eserdir. Arap şahıs adları için L. Caetani ve G. Gabrieli, İran şahıs adları için Fer¬dinand Justi, M. Mayrhofer, 'Abdu'l-Kerîm Bihni¬yâ, Türkçe şahıs adları için ise Lâszlo Râsonyi ve Imre Baski tarafından hazırlanan çalışmalar, bu sahada müracaat edilmesi gereken başlıca el ki¬taplarıdır. İslam dünyası ile ilgili batıda ya¬yınlanan araştırmaların künyesi için Index isla-micus, İran'da yayınlanan makaleler için ise Fih-rist-i makâlât-i Farsî [Index Iranicus] 'ye müra¬caat edilmelidir. Hükümdar ve hanedan üyelerinin şecerelerini gösteren jeneoloji kitapları, tarihçilerin daima el¬lerinin altında bulunması gereken eserlerdir. Ortaçağ İslâm dünyasıyla ilgili başlıca jeneoloji kitapları arasında Stanley Lane-Poole, Halil Edhem Eldem, Eduard von Zambaur, Clifford Ed¬mund Bosworth ve Yılmaz Öztuna gibi araştır¬macıların eserlerini saymak mümkündür. İslâm dünyasında hicrî takvimin yanı sıra, Selçuklular zamanında Takvîm-i Celâlî ya da Takvîm-i Meli-kî, İlhanlılar zamanında ise Takvîm-i Hânî isimli takvimler kullanılmıştır. Yine Ortaçağ İslâm dün¬yasında, Moğol istilâsından sonra zaman zaman On İki Hayvanlı Türk Takvimi'nin de kullanıldı¬ğı görülmektedir. Bibliyografyalar ve müracaat kitapları kullanılarak çoğunlukla araştırma kü¬tüphanelerinde bulunan ana kaynaklara ulaşmak mümkündür.

Türkler hakkında Bizans kaynaklarında yeralan bilgiler Gyula Moravcsik tarafından Byzantinoturcica isimli eserde toplanmıştır.

Ortaçağ tarihi ve kültürüne ışık tutan kaynakların pek çoğu henüz neşredilememiştir. Neşredilen kaynakların bir kısmı ise bilimsel usûllere riayet edilmeden hazır¬landığı için yer yer hata ve eksiklikler içermektedir. Bu durum kaçınılmaz bir şekilde Ortaçağ tarihi araştırmacı¬larının, çalışmalarında kaynakların yazma nüshalarını kullanmalarını gerektirmektedir.

Ortaçağ tarihi araştırmalarında kullanılabilecek başlıca Türkçe asiklopediler Milli Eğitim Bakanlığı İslâm An-siklopedisi (= lA), Türk Ansiklopedisi (= TA) ve Türkiye Diyanet Vakfı lslâm Ansiklopedisi (= DİA)dir.
Etimolojik sözlüklerden özellikle Ortaçağ devletlerinde kullanılan unvan ve ıstılahların kökeni ve tarihî gelişi-minin ortaya konulabilmesinde istifade edilir.

Onomastik ile ilgili çalışmalar Ortaçağ tarihi araştırma¬larına kaynaklarda geçen ancak bugün yok olan pek çok şahıs adının doğru şeklinin tespit edilebilmesine yardımcı olarak katkıda bulunurlar.



TARİH METODU ÜNİTE 6
  *epigrafik kaynaklar :vergilerin tespitinde  *islam dünyasının en eski orjinal fermanları : fatimiler - eyyubilere ait *selçuklularda anadoluda eser verenler :kadı burhaneddin ebu nasr..... / kadı ahmedi... *türkler vetürk ülkeleri hakkında bilgi veren derleyen :ramazan şeşen *münşaat mecmuaları orjinal vesikalarının suretlerinini bulunmasında yardımcı olur *en eski vergi kitabeleri : kırşehir ani bakü ankara *islam dünyasında para biçerasım faaliyetiyle çalışma yapan eduard van zambaur *islam tarih yazıcılığının başlangıcı : peygamber efendimizin hayatının kaydedilmesiyle  *vakfıyeler : vakıflarla ilgili düzenlemeleri içerir *nümizmatik kaynaklar da devlet dinlerinde yararlanılmıştır *selçuklulardan günümüze ulaşan en eski selçuklu tarihi eseri : selçukname


TARİH METODU (7. ÜNİTE )
1- genel türk tarihi alanı neyi içermektedir?
doğu ve kuzey türklüğünün tarihi ile türkiye dışında yaşayan türk topluluklarının tarihini içermektedir.batı ve doğu türkistan'da yaşayan özbek,kazak,türkmen,kırgız ,karakalpak ve uygur türklerinden başka ,idil-ural bölgesinde yaşayan tatar ve başkurtların ,kırım tatarlarının ,sibirya'da yaşayan türk topluluklarının ve kafkasya türklerinin tarihi ile uğraşır.
2-moğol imparatorluğu'nun genel türk tarihi kapsamı hakkında bilgi veriniz?
x. yüzyıla kadar ait bilgilerin çok önemli bir kısmı çin kaynaklarına dayanmaktadır.moğol hanlarının tarihi farsça eserlerden öğrenilmektedir.
3-orta asya türk tarihi hakkında klasik bir el kitabı niteliğinde yazılan eserin adı nedir?
rene grouesset'in bozkır imparatorluğu .
4- asya hunlarına ait kaynaklar hakkında bilgi veriniz ?
asya hunlarına ait kaynaklar çincedir.bu kaynaklarda verilen en eski dönemlere ait bilgiler efsaneyle karışıktır.hunlara ait ilk somut bilgi ,m.ö. 318 tarihindedir.çin'deki karışıklıklar sırasında birkaç çinli beyliğinin hunlarla yaptığı ittifak vesilesiyle hunlardan söz edilmektedir.
çin kayıtlarında hiung-nu şeklinde geçmektedir.
5-orhon yazıtları ne zaman dikilmiştir?
xıx. yüzyılın sonunda keşfolunmuş olup türk dilinde en eski kaynaklardandır.orhon yazıtları doğu gök-türklere aittir.
6-tonyukuk yazıtı ne zaman dikilmiştir?
720-25 yılları arasında dikilmiştir.burada ıı. göktürk kağanlığı'nın komutanı ve devlet adamı tonyukuk'un yaptığı işler kendi ağzından anlatılmaktadır.vezir tonyukuk çin kültürü içinde yetişmiş ,fakat kendi külütürünü korumuştur.onun deneyimi ve siyaset birliği taşa da yansımıştır.
7-kültigin yazıtı ne zaman dikilmiştir?
732 yılında dikilmiştir.dünyanın yaratılışına değinildikten sonra ilk kağanın hizmetleri ve kağanlığın yıkılışı anlatılmaktadır.çin (tang ) imparatorluğu egemenliğinde geçen dönem ve kağanlığın ilteriş tarafından ikinci kez kuruluşu hikaye edilmektedir.kapgan kağan'ın savaşları ayrıntılı bir şekilde anlatıldıktan sonra bilge kağan'ın yaptığı hizmetler sıralanmaktadır.bütün bu olaylar bilge kağan'ın ağzından anlatılmaktadır.
8-bilge kağan yazıtı ne zaman dikilmiştir?
735 yılında dikilmiştir.kültigin'in mezar taşına yazdırdığı savaşları ve diğer olayları kendi mezar taşına da yazdırmıştır.yazıt ,kültigin yazıtında yazılanların tekrarı ve devamı ve niteliğindedir.
9-bugut yazıtı ne zaman dikilmiştir?
gök-türk döneminde yazılan en eski tarihlidir.götürklerin ilk kağanı bumin'in oğlu mahan tigin'in (553-572) mezae taşı olan bu yazıtın 581'de dikildiği tahmin edilmektedir.moğolistan'ın bugut şehri yakınında bulunur.taşın üç tarafı soğd dilinde yazılmış olup,dördüncü yüzü sanskrit ve brahman dillerindedir.yazıtın tepesinde kurt ve kurdun karnında insan figürü kabartması bulunur.yazıtın içeriğinde budizm dini inancının etkili olduğu anlaşılmaktadır.
10-uygurlar hakkında bilgi veriniz ?
(744-840 ) önceleri moğolistan'da orhon havzasındaki kara balgasun şehrini merkez yaparak yüz yıla yakın hüküm sürdürmüşlerdir..uygur yazıtları ilk zamanlar gök-türk alfabesiyle yazılmıştır.sonra soğd alfabesini kendi dillerine uyarlamışlardır.mani dinini kabul etmişlerdir.budizm'de benimsenmiştir.uygurlar brahmi denilen hint alfabesini ve hristiyanlığın tesiriyle süryani alfabesini de kullandılar.
11-mani dini (maniheizm )nedir?
ııı. yüzyılda pers imparatorluğu'nda mani tarafından kurulmuş,bazı hristiyan ,irani ve zerdüşt unsurların birleşmesinden oluşan dindir.mani inancına göre ,dünyada iki zıt unsur ,iyi ve kötü ,aydınlık ve karanlık daima çatışır.mani dini ıv. yüzyılda batı'da ,afrika'da ve küçük asya'da yayılmaya başlamış ,buradaki diğer dinlerin takipçilerini ,özellikle hristiyanları endişeye düşürmüştür. bu ülkelerden kovalanınca orta asya'ya sığınmış ve orada kendisine taze bir hayat bulmuştur.uygur devleti'nin yıkılmasından sonra hamisini kaybeden mani dini çin'de takibata uğramış ve ibadet yerleri yıkılmıştır.
12-uygur yazıtları kaç bölüme ayrılır?
şine-usu yazıtı ve kara balgasun yazıtı olmak üzere ikiye ayrılır.
13-şine-usu yazıtı hakkında bilgi veriniz?
orhun-selenga nehirleri arasındaki şine-usu gölü yakınındadır.tenride bolmuş ve il itmiş bilge kağan adına dikilmiştir.gök-türk harfleriyle yazılmıştır.moyun çur kağan'a ait olduğu tahmin edilmektedir.(746-753).tarduş,töles ve kırgız kavimlerinden söz edilmektedir.uygur hanının çikler üzerine yürümesi basmıllarla mücadelesi anlatılmaktadır.
14-kara balgasun yazıtı hakkında bilgi veriniz?
göktürk alfabesiyle yazılmıştır.uygurların ilk hükümet merkezi kara balgasun'da bulunmuştur.türkçe,çince ,soğdça yazılmıştır.başlangıçtan ıx. yüzyılın ilk çeyreğine kadar uygur tarihini konu alır.ay tengride kut bulmuş alp bilge kağan adına dikilmiştir. (808-821)yazıtın türkçe kısmı tahrip olunmuştur.sadece bazı kelimeler okunmaktadır.soğdça olan kısım çok silinmiştir.sadece çince kısmı okunmaktadır.

15-uygur türk medeniyeti hangi tesirler altında ortaya çıkmıştır?
uygur medeniyeti değişik tesirler altında doğdu.uygurlar,asırlarca budist,maniheist ve hristiyan din ve felsefelerinden etkilendikten ve onlara çıraklık ettikten sonra özgün eserler ortaya koydular.mani dini ve budizm'e ait dini eserlerden uygur diline yapılan tercümeler dili zengiinleştirdi.mani dinini benimseyen uygurlar resim sanatınıda onlardan öğrenerek geliştirdiler.
16-atabetü'l-hakayık (günümüz türkçesi ile gerçeklerin eşiği) hakkında bilgi veriniz ?
edip ahmet yükneki'nin eseridir.aruz vezniyle, kaşgar şivesiyle,uygur harfleriyle yazılmıştır.nerede ve ne zaman yazıldığı belli değildir.edip ahmet yükneki eserde ahlaklı insan olmanın yolları,ahlak ilkelerini açıklamış,çeşitli ahlaki öğütler de bulunmuştur.islami düşünce ve görüşlere yol gösterici olmuştur.
17-kutadgu bilig (günümüz türkçesi ile: devlet olma bilgisiya da "mutlu olma bilgisi") hakkında bilgi veriniz ?
xı. yüzyıl karahanlı uygur türklerinden yusuf has hacip'in doğu karahanlı hükümdarı tabgaç buğra han (ebû ali hasan bin süleyman arslan)'a atfen yazdığı ve takdim ettiği türkçe eserdir.mesnevi tarzında yazılmışştır.türk dilinin hakaniye ve (çağatay )lehçesi ile yazılmıştır.dört soyut kavram üzerine kurulmuştur.bunlar kün togdı (hükümdar, kanun, adalet);ay toldı (mutluluk, saadet); odgurmış (akıbet, hayatın sonu); ögdülmiş (akıl, zeka).
18-divan-ı hikmet hakkında bilgi veriniz?
ahmet yesevi'nin söylediği "hikmet" adlı şiirleri biraraya getiren türk tasavvuf edebiyatının en eski örneklerini içeren kitap.hikmet hoş hayırlı anlamlarına gelir, karahanlı türkçesiyle söylemiştir.
19- muhakemetü'l-lugateyn (iki dilin duruşması ) hakkında bilgi veriniz ?
xv. yüzyıl çağatay şairi ali şir nevai tarafından türkçe'nin farsça'dan üstün bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılmış eserdir.bu eserle şairleri türkçe yazmaya çağırmıştır.
20- zafername hakkında bilgi veriniz ?
fatih sultan mehmet akkoyunlu hükümdarı uzun hasan'a karşı yaptığı savaş(otlukbeli savaşı) sonunda yazdırtmıştır.uygur dili ve alfabesiyle yazılmıştır.
21-moğol döneminde yazılmış eserlerin isimleri nelerdir?
seyahatname (marco polo),moğolların gizli tarihi,tarih-i cihangüşay,camiü't-tevarih
22-yarlık nedir?
ferman,hakanın mektubu,buyruğu anlamındadır.
23-koko debter (kök defter) nedir ?
mahkeme kararlarının yazıldığı defterdir.
tarih metodu  (7. ünite )
24-moğolların gizli tarihi eseri hakkında bilgi veriniz?
moğolların efsanevi kökeninden başlayarak 1240 yılına kadar gelir.uygur ve çin diliyle yazılan nüshaları vardır.
25-bitik nedir?
mektup,yazılmış şey .eski türkçede bitirmek ,yazmak.
26-bitikçi ne demektir?
katip anlamında kullanılırdı.
27-timur ve timurlular dönemi tarihçiliğinin genel özellikleri nelerdir?
timur (1370-1405) imar ve kültür işlerinde de büyük bir gayret gösterdi.timur'un kendisi tarihle çok ilgiliydi.savaş ve barış zamanlarında olayları kaydeden fars ve uygur katipler bulundurur,yazılanları sık sık kontrol eder,doğruluğu şüpheli olan kayıtları soruşturarak düzeltirdi.timmur ve tiimurluların tarihleri orta asya dışında,çoğunlukla iran'da farsça olaraka yazıldı.timurlular döneminde çağatay türkçesi de gelişti.
28-babür hakkında bilgi veriniz?
emir timur soyundandı ve türk boyu olan barlaslardan geliyordu.moğoldan ziyade türktü.mahir bir asker olduğu kadar ,edebiyat ve sanatta da son derece yüksek bir kültüre sahipti. babürname adlı eseri yazmıştır.
29-babürname kimin eseridir?bilgi veriniz?
babür'ün eseridir.çağatay türkçesi ile yazılmıştır.babür'ün hatıralarını içerir.otobiyografi türünde dünya klasiklerinden sayılmaktadır.çağatay edebiyatının en güzel örneklerindendir.eserin ortak noktasını babür'ün siyasi alandaki mücadeleleri oluşturur.
30-buhara'da (1500-1920) hüküm süren hanedanları yazınız?
şeybani (1500-1920),astrahani (1599-1747),mangıt (1747-1920) adlı özbek hanedanları hüküm sürmüştür.
31-türkistan hanlıkları dönemindeki tarih yazıcılığının temel özellikleri nelerdir?
buhara hanlığında kaleme alınan tarih kitaplarının neredeyse tamamı farsçadır.kütüphanelerde bulunan el-yazma eserlerin ve belgelerin çok azı incelendiğinden ,orta asya tarihinin timur'dan sonraki döneme büyük ölçüde karanlıkta kalmıştır.buhara,hive (harezm) ve daha sonra kurulan hokand hanlıkları zamanından yazılan tarihlerin ana konusu yöneticilerin ve bağlı oldukları hanedanın tarihi ve kökeniydi.tarihçinin temel gayesi hamilerinin yönetimini meşrulaştırmaktı.bunun yanında,okunmuş kesime hoşça vakit geçirmek ve tarihi olaylardan ders çıkarmak gibi işlevleri de vardır.


32-şeybani -name adlı eser kimindir?
muhammed salih'in eseridir.çağatayca yazılmıştır.şeybani han'ın seferlerini anlatır.
33-absenü't tevarih kimin eseridir?
safevi tarihçisi hasan rumlu'nun eseridir.çağatay ve özbek hanları ve onların zamanındaki ilim ve siyaset adamları hakkında bilgiler içermektedir.
34-arminus vambery hakkında bilgi veriniz ?
avrupa'da orta asya araştırmalarının öncüsüdür.rus işgalinin hemen öncesinde ,bir derviş kılığında buhara'ya gelmiş ve izlenimlerini iki kitapta toplamıştır.bunlardan ilkinin kısalılmış hali bir sahte dervişin aysa-yı vusta'ya seyahati adıyla osmanlı türkçesine çevrilmiştir.vambery ,orta asya türkçesi (çağatayca) üzerinde yapılan çalışmaların esasını da kuran kişidir.buhara tarihi hakkında yazdığı önemli eseri (londra ,1873) vardır.harzemşahlar ve moğol istilasından başlayıp rus işgaline kadar gelen bu kitabın önsözünde orta asya tarihinin önemli eserlerinin biir değerlendirilmesi de yer almaktadır.
35-çağatayca hakkında bilgi veriniz ?
çağatay dili orta türk dil ailesine ait olup xv. yüzyıldan xx. yüzyıl başına kadar kullanılan klasik bir edebi dildir.günümüz özbek ve uygur türkçeleri bunun uzantılarıdır.xv. ve xvı. yüzyıl yazarları hiçbir zaman "çağatayca" tabirini kullanmamışlardır.türk tili,türki veya türkice kelimelerini kullanmışlardır."çağatayca" tabirinin kullanımı özellikle arminus vambery'nin çağatayca hakkındaki meşhur eserinden (leipzig,1867) sonra yaygınlanmıştır.
36-hive'de tarih yazıcılığı ne zaman başlamıştır?
ebulgazi bahadır han'ın (1603-1663) şecere-i türk adlı türk kitabıyla başlar.tarihi olaylar,destanlar ve hatıralarla karşık olan bu eserin özelliği çağatay türkçesiyle yazılmış olmasıdır.
37-türkistan türkçesi yerine "çağatayca " tabirinin kullnılması ne zaman yaygınlık kazandı?
arminus vambery 'in çağatay dili hakkındaki eserinden sonra yaygınlık kazanmıştır.
38-orta asya'da modern anlamda tarihçiliğin gelişmesi hagi dönemden oldu?
sovyet döneminde
39-çarlık rusya'sının sonunda ve sovyetlerin ilk döneminde verdiği eserlerle orta asya tarihi araştırmalarının temellerini atan bilim adamı kimdir?
alman asıllı rus tarihçi v.v. barthol'dur.(1869-1930)


40-orta asya'da modern tarihçilik hakkında bilgi veriniz?
özbek hanlıkları içinde türk dilinde tarih yazımı sadece harezm'de gelişti.maveraünnehir'de yazılan eserler ise neredeyse tamamen fars dilinde yazıldı.orta asya'nın modern anlamda tarih yazıcılığı rusya'da rus oryantalistlerin çabaları sayesinde ortaya çıktı.sovyet döneminde orta asya tarihi hakkında yazılanlar da marksist ideolojik şablonu takip etmek durumundaydılar.1924'te orta asya sınırlarının "milli " esaslara göre şekillendirilmesinden sonra bunu haklılaştırmaya yönelik bir tarih yazıcılığı geliştirildi.
41-ceditçilik nedir?
xıx. yüzyılın sonu ve xx. yüzyılın başında rusya türklerinin en önemli fikir hareketidir.
42-ceditçilik hakkında bilgi veriniz?
xıv. yüzyılın sonunda eğitim reformu hareketi olarak başlayan ceditçilik,giderek sosyal hayatın her cephesindeki reform gayretleri şeklinde gelişti.ceditçiler,idil-ural,kafkasya ve türkistan'da faaliyet gösterdiler.siyasi ve milli biliancin uyanmasında tkili oldular.ancak,sovyet rejimi onları önce sınırladı.,sonra tamamen ortadan kaldırdı.ilk dönem sovyet rusya tarih yazıcılığında ceditçilik haakkında ılımlı yaklaşımlar olsa da,1930'larda düşmanca tavır alındı.ceditçilik türkiye'de de büyük bir ilgi gördü.rusya'dan gelen tatar ve azerbaycanlı aydınlar meşrutiyet döneminin fikir hayatının şekillenmesinde önemli bir rol oynadılar.
43-türkistan ve rusya'dan gelen türk kökenli aydınlar ceditçilik araştırmalarına ne ölçüde katkı sağladılar ?
xx. yüzyılın başında osmanlı türkiye'sine gelen rusya rusya kökenli aydınlar rusya türklerinin fikri ve siyasi faaliyetleri konusunda çok önemli katkılar sağladılar.ceditçi gelenekten gelen bu kuşağın milliyetçi ve seküler söylemi benimsedikleri ve konulara bu ilgiler çerçevesinde yaklaştıkları hatırda tutulmalıdır.türkiyede'ki orta asya türk tarihi anlayışı üzerinde büyük ölçüde belirleyici oldular.iyi donanımları olmakla birlikte ,bu tarihçiler ülkelerinden kopmuş olmaları sebebiyle ,onların tarih konusundaki yazıları çoğu kez tarihsellikten çok siyasi niteliklerle yüklüdür.
44-türk yılı adlı eser kimindir?
abdullah battal-taymas'ındır.türkiye'ye geldikten sonra kazan türkleri adlı eserini yayınlamıştır.
45-alexandre bennigsen hakkında bilgi veriniz ?
eserleri soğuk savaş yıllarının etkisini taşır.araştırmaları tarihsel olmaktan çok siyasi nitelik taşımaktadır.



46-michael kemper hakkında bilgi veriniz ?
alman araştırmacıdır.idil-ural bölgesindeki ulemanın görece bir entellektüel bağımsızlığa sahip olduğunu ve bu sayede toplumsal,dini ve siyasi meseleleri tartıştıklarını ,fakat bu tartışmalrın modernist değil ,geleneksel islami söylem içinde geliştiğini ileri sürmektedir.
47-allen j. frank hakkında bilgi veriniz?
amerikalı araştırmacıdır.tatar başkurtlar bölgesindeki dini kurumları inceleyen çalışmasında (leiden,2001) bölgenin islami kimliğinin oluşumunda yerel tarih yazıcılığı geleneğinin önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur

TARİH METODU 8. ÜNİTE
olaylar arası neden-sonuç ilişkileri aranması ibn haldun zamanında başlamıştır...

ıı.bayezid'in tahtın meşru ve tartışmasız sahibi olduğunun altı neden müverrihlerce çizilmeliydi?
cevabı:konumunu tartışmalı kılan şehzade cem sorunu...

düşmanın yenilgisi ile sonuçlanan askeri başarıların anlatıldığı gazavetnameler "zafername";bir şehrin veya bir kalenin ele geçirilmesini hikaye eden eserler ise"fetihname";bir dizi fethi içeren bir seferin hikeyesini antalan fetihnamelere de "sefername denilir..bunların tanımı iyi bilmek lazım..
ayrıca fetihnameler mahiyetlerine göre zâfername,beşâretname,tehditnâme gibi isimlerle anılırdı....
osmanlı tarih yazımının ilk derleme ürünleri 1402 ankara savaşından sonra çıkmıştır..
anadolu'da ilk münşeât mecmuâları farsça'dır.ve ilk türkçe münşeâtlar ise fatih dönemde görülür..
klasik dönemin etkileri itibariyle en önemli müverrihi idris-i bitlisîdir.1506'da ıı.bâyezid'e takdim ettiği ve 50.000 akçe ödüllü eseri "heşt bihişt"farsça"sekiz cennet"demektir..
vakanüvisliği fiilen bitiren gelişme ilk resmi gazete"takvîm-i vekayî'nin çıkarılmasıdır...

TARİH METODU 9.ÜNİTE



1)tarih araştırmalarının vazgeçilmez el kitabı hangisidir?
islam ansiklopedisidir
2)osmanlı tarihini genel olarak ele alan ilk eseri kim yazmıştır?
joseph von hammer
3) joseph von hammer yazdığı osmanlı tarihi hangi kaynaklarla ve hangi yıla kadar olan osmanlı tarihini yazmıştır?
avrupa ve osmanlı kaynaklarından yararlanmış ve 1774 e kadar olan osmanlı tarihini yazmıştır.
4) hammer’den sonra ikinci büyük osmanlı tarihini kim ve hangi tarihe kadar yapmıştır?
johann wilhelm zinkeisen kuruluştan 1812’ye kadar.
5) nicolae jorga kaleme aldığı osmanlı imparatorluğu adlı eser kuruluştan hangi yıla kadar olan dönemi kaleme almıştır?
kuruluştan 1908’e kadarki olayları anlatır.
6)türkçe ilk büyük osmanlı tarihini kimler ve hangi dönemleri kaleme almışlardır?
ismail hakkı uzunçarşılı ve enver ziya karal, kaleme almışlardır. kuruluştan 1774’e kadar olan dönem ismail hakkı uzunçarşılı, 1774’ten sonrası ise enver ziya karal tarafından yazılmıştır.
7) özellikle belirli bir tarihteki bir hadise hakkında hızlı ve özet bilgi edinilmek istendiğinde hangi eser tercih edeilir?
ismail hami danişmend’in kronololojikolarak kaleme aldığı, ızahlı osmanlı tarihi kronolojisi’dir.
8) osmanlı devletinde kullanılan, osmanlıca kitaplarda ve belgelerde her zaman
karşılaşılan hicrî ve rumî tarihleri miladî tarihe çevirmek için hazırlanan el kitapı hangisidir?
yücel dağlı-cumhure üçer, tarih çevirme klavuzu, ı-v, ankara 1997 adlı çalışma kullanılmaktadır.
9) devleti’nde kullanılan terim ve deyimler için başlıca müracaat kitapları hangileridir?
*mehmet zeki pakalın, osmanlı tarih deyimleri ve terimleri sözlüğü,ı-ııı,
* ıstanbul 1983; midhat sertoğlu, osmanlı tarih lûgatı, ıstanbul 1986; kâmil
*kepeci, tarih lugati, 1952; bekir sıtkı baykal, tarih terimleri sözlüğü, ankara
*1974; fehmi yılmaz, osmanlı tarih sözlüğü, ıstanbul 2010.
*kitapların dışında tarihle ilgili diğer araştırmalar, özellikle üniversitelerin veya uzman kuruluşların yayınladığı akademik dergilerde bulunabilir. türk tarih kurumu’nun çıkardığı belleten ve belgeler, ıstanbul üniversitesi edebiyat fakültesi tarih
dergisi, marmara üniversitesi türklük araştırmaları dergisi, ankara üniversitesi dil ve tarih-coğrafya fakültesi tarih araştırmaları dergisi, ege üniversitesi tarih ıncelemeleri
dergisi, türk kültürü ıncelemeleri dergisi gibi yayınlar ilk akla gelenlerdir.
10) osmanlı tarihi araştırmalarında kullanılacak asıl mekânlar nereleridir?
arşivler ve kütüphanelerdir.
11)osmanlı arşivini araştırmak için neler gereklidir?
*sadece osmanlıca bilmek araştırma yapmaya yetmez.
*arşivlerde araştırma yapmak için osmanlı döneminde kullanılan el yazısı türlerini de bilmek gerekir.
*yeniçağtarihi araştırmalarında divanî ve siyakat yazısı önemlidir.
*yakınçağ tarihi araştırmaları için ise rik’a yazısı öğrenilmelidir. *ayrıca vesikaları okumada araştırma yaptığınız dönemde kullanılan yazışma usulleri ve belge türleri de bilinmelidir.
12) tarih araştırmalarının en önemli mekânları olan kütüphanelere en iyi örnekler hangileri olabilir?
süleymaniye, topkapı sarayı ve özellikle ıstanbul’daki diğer
birçok kütüphanede bulunun osmanlı tarihine ait el yazmaları orijinal bir araştırma için vazgeçilmez müracaat kaynaklarıdır.
13) tahrir defteri nedir?
osmanlı devleti, yeni fethettiği memleketler ile kendi arazisini, toprağın mülkiyet ve tasarruf biçimini ve vergi miktarını tayin ve tespit etmek gayesiyle belirli zamanlarda imparatorluğun çeşitli topraklarına dair istatistikî bilgiler derlemekteydi ki buna “tahrir” denilir.1. murat dönemine kadar inmektedir.
kısaca istatiski bilgilerin toplandığı defter.
14)divani ve divani kırması nedir?
divanî: osmanlılar zamanında özellikle erken
dönemlerde divan-ı hümayûnda kayıtların tutulduğu yazı çeşididir.
hızlı ve ince kalem ile yazılana divanî kırması adı
verilirdi.
15)siyakat nedir?
siyakat: osmanlı devleti’nde özellikle maliye ile ilgili
yazışmalarda kullanılan bir yazı çeşididir.
16)rik’a nedir?
rik’a: türkler tarafından icat edilen, kullanılan ve
yaygınlaştırılan arap harferinin yazı cinslerinden
biridir.
17)tahrir defteri bize hangi istatiski bilgileri verir?
tahrir defterleri bize, bir bölgede yaşayan hane reisi erkeklerinden, bekâr erkeklere,dul kadınlardan, vergiden muaf olanlar ile yaşlı olup vergi veremeyecek durumda olanlara kadar o bölgede yaşayanları tek tek verir. vergi çeşitlerinin farklılığından müslüman ve müslüman olmayanlar bu defterlerde ayrı ayrı kaydedilmiştir.az da olsa bazı bölgelerde etnik köken de verilmiştir. ayrıca bu defterlerden kimin ne kadar toprağı olduğundan o köyde hangi ürünün ne kadar üretildiğine kadar birçok şey öğrenilebilir. bir bölgede yaylak, kışlak hayatı yaşayan türkmen (yörük) aşiretleri veya katıf defteri örneğinde olduğu gibi bedevi arap aşiretleri de tek tek defterlere kaydedilmiştir.
18)17. yy. da tahrir defterleri yerine tutulan defter olan avarız defterinden tarihciler nasıl yararlanır?
bu defterler şahıs vergisini ihtiva eden avarız defterleridir
ve bu defterler 17. ile 18. yüzyıl nüfus tespiti araştırmalarında kullanılabilirler.19. yüzyıldan itibaren ise karşımıza temettuat ve nüfus defterleri çıkar. avarız, temettuat ve nüfus defterleri ıstanbul’da başbakanlık osmanlı arşivi’nde, nüfus defterlerinin bir kısmı ise bazı il nüfus müdürlüklerinde ve nüfus ıdaresi genel müdürlüğü’ndedir. doğru bir demografi çalışması yapabilmek için bahsedilen bu belge türlerini tanımak gerekmektedir.
19)vekayınüvistlik ne zaman çıktı ve kimin zamanında devamlı bir memuriyet haline geldi.
fatih zamanında çıktı, kanuni zamanıda memuriyete dönüştü ve 17. yy. a kadar devam etti
20)şehname yazıcılığı kimin zamanında çıktı ve kimin zamanında resmi bir müessese haline geldi?
şehnâme yazıcılığı, fatih devrinde başlamış, ıı. bâyezid devrinde devam etmiş ve kanunî döneminde resmî bir müessese hâline gelmiştir.
21)ilk şehnameci kimdir?
ılk şehnâmeci şehdî’dir
22)2. bayezid dönemindeki tarihcileri kimlerdir ve eserlerinin özellikleri nelerdir?
ıı. bâyezid’in emriyle ıdris-i bitlisî, heşt bihişt isimli eseri farsça kaleme almıştır ve bu eserde ilk sekiz osmanlı padişahını anlatır. ıı. bâyezid’ın emriyle tarih kaleme alan bir diğer tarihçi de ıbn kemal’dir. ıbn kemal’in türkçe olarak kaleme aldığı tevârîh-i âl-i osmân adlı eseri osmanlı tarihçiliğinde bir dönüm noktasıdır.
23)ilk resmi şehnameci kimdir ve eserinin adı nedir?
ılk resmî şehnâmeci arifî fethullah çelebi’dir ve şehnâme-i âl-i osmân isimli 60 bin beyitlik bir eser yazmıştır
24) en meşhur osmanlı şehnamecisi kimdi?
en meşhur osmanlı şehnâmecisi seyyid lokman
bin hüseyin el-âşurî el-urmevî’dir
25)vak’anüvis ne anlama gelir?
vak’anüvis, “vaka yazan” manasına gelir ve bu tarz tarih yazıcılığının özelliği hadiselerin yıl yıl anlatılmasıdır.
26) ilk vaka nüvis kimdir? ve eserinin adı nedir?
ılk resmî vekayi’nüvis olan halepli mustafa naimâ, vekayi’nüvis olarak 1574-1660 yılları arasının tarihini kaleme almıştır ki, eseri naimâ tarihi diye şöhret bulmuştur
27)enbüyük osmanlı tarihçisi sayılan ahmed cevdet paşa ve eserileri hakkında bilgi veriniz?
nail bey’in vefatından sonra bu memuriyete, en büyük osmanlı tarihçisi sayılan ahmed cevdet paşa (1823-1895) tayin olunmuştur. ahmed cevdet paşa bu tayinden bir yıl önce encümen-i daniş’in kararıyla 1774-1826 yılları arasının tarihini yazmaya memur edilmişti. cevdet paşa, belge ve kendisinden önce yazılan tarihleri inceleyerek, devrin ricalinden hadiseleri dinleyerek ayrıca çağdaş başka kaynakları da kullanarak 12 ciltlik bir tarih yazmıştır. hadiseleri yalnızca tasvir etmemiş, sebep-sonuç ilişkilerine de dikkat çekerek, modern tarihçiliğe öncülük etmiştir.
ahmed cevdet paşa sebep sonuç ilişkilerine dikkat ederek modern tarihçiliğe öncülük etmiştir
28)son vak’anüvist kimdir ne zamandan ne zamana kadar görevde kalmıştır?
19 mayıs 1909’da abdurrahman şeref (1853-1925) bu memuriyete getirilmiştir. son vak’anüvis olan abdurrahman şeref, osmanlı saltanatının ilgasına kadar görevini sürdürmüştür.
30)en önemli selim-name yazarları kimlerdir?
ıdris-i bitlisî, ıshak çelebi, keşfî, şükrî-i bitlisî,ada’i-yi şirazi, celalzâde mustafa, kalkandelenli sücûdî, hoca sadedin. bunlar haricinde de selimnâme kaleme alan tarihçiler vardır. ayrıca, matrakçı nasuh’un yazdığı genel tarihin bir kısmı ile haydar çelebi ruznamesi’nde de yavuz devri
olayları anlatılır.
31)süleymanname türünde eser veren önde gelen tarihçiler kimlerdir?
*matrakçı nasûh,
*bostan çelebi,
*kara çelebizâde abdülaziz,
*celalzâde mustafa,
*celalzâde salih çelebi.
32)kanuni nin bizzat emriyle barbaros hayrettin paşa için yazdırdığı hatıratın adı nedir ve kim yazmıştır?
gazavât-ı hayreddin seyyid muradî
33)kıbrısın fethini konu alan ve aynı zamanda ilk fetihname olma özelliğini taşıyan fetihnamenin ismi nedir?
şerifi’nin fetih-name-i kıbrıs
34)3. murad döneminin en önemli ve hacimli eserinin adı ve konusu nedir?
künhü’l-ahbâr’dır. bu eserde yaradılıştan başlanılıp, peygamberler, ıslâm devletleri, türk kavimleri ve 1595 yılı ekim’ine kadar osmanlı tarihi anlatılır.
35)celali isyanlarından kim hangi kaynakta bahseder?
gazâvât-ı murad paşa telhisât der ahd-i sultan ahmed han isimli eser kuyucu murad paşa’nın celalilerle mücadelesi üzerinedir ve bu eser celali ısyanları ile ilgili en
önemli kaynaklardan birisidir
36) osmanlı-avusturya savaşları (1593-1606) için yazılan tarihler hangileridir?
*cafer ıyânî, tevârih-i cedîd-i vilâyet-i üngürüs ve *cihâdnâme-i hasan paşa isimli iki eser yazmıştır.
*ahmed bin osman bin şânî de menâkıb-ı tiryaki hasan
*paşa adlı eserinde avusturya savaşlarından bahseder. *faizî’nin hasenât-ı hasan’ı tiryaki hasan paşa’nın kanije müdafaası ve zaferi üzerinedir.
*abdi çelebi’nin zafernâme-i kal’a-i üstüvar (yanık kal’a fetihnâmesi),
*andelib’intarih-i feth-i üngürus adlı eserleri osmanlı-avusturya mücadelesini konu edinmiştir.
37) genç osman’ın saltanat yılları ve sultanın darbe ile tahtan indirilerek öldürülmesi olayını kimler hangi eserlerinde anlatmışlardır?
*hüseyin tugî çelebi (hüseyin bin sefer), tugî tarihi diye de bilinen musibetnâme isimli eserinde esas olarak ıı. osman’ın tahta geçişi, faaliyetleri, katledilmesi, ı. mustafa’nın birkaç aylık saltanat dönemini ve ıv. murad’ın cülûsunu anlatır. musibetnâme, olayların seyrine göre birkaç defa kaleme alınmıştır.
*bostanzâde yahya’nın vak’a-i sultan osman han isimli eseri de ıı. osman’ın katledilmesini anlatır.
38)genç osmanın hotin zaferini kim hangi eserinde anlatmıştır?
mehmed kilarî (hâlisî), zafernâme’de ıı.
osman’ın hotin seferini savaşa katılanlardan dinlediklerine göre anlatır.
39)lehistan ile savaşa sebep olan kazak yağmalarını konu alan eserleri belirtiniz?
*halil paşa gazanâmesi, tulû’î ıbrahim çelebi’nin paşanâme
*mevkufâtî mehmed efendi’nin tarihleri kazak saldı
rıları ve kırım’daki gelişmeleri ihtiva etmektedir.
40) mora’nın fethi, prut seferi, avusturya ile münasebetleri konu alan eserler nelerdir?
hüseyin ağa’nın mir’âtü’z-zafer’i ve hasan
kürdî’nin tarih-i moskov sene 1122’si 1711 prut seferi ile ilgili tarihlerdir.
1715’de mora’nın venediklilerden geri alınışı ve sonrasındaki mücadelelere dair de tarihler yazılmıştır. bunların belli başlıcaları şunlardır:
*vahîd mahtûmî’nin rûznâme-rûzmerre (olayların günlük olarak kaydedilmesi) şeklinde kaleme aldığı târih’i;nâdir’in vâkı’ât-ı gazavât’ı;
*edirneli ısmail paşazâde mehmed faris paşa’nın ravza-i ali’si;
*vekayi’nüvis mehmed raşid’in fetihnâme-i cezire-i mora’sı.
*1717’de avusturya ile yapılan mücadeleler ve 1718 pasarofça antlaşması da seyyid hüseyn vehbi’nin, risâle-i sulhiyye adlı eserinde anlatılmaktadır
41) osmanlı tarihinin en önemli hadiselerinden birisi olan ve “patrona ısyanı” olarak adlandırılan 1730 ısyanı çeşitli eserlere konu olmuştur. 1730 ısyanı’nı anlatan tarihler nelerdir?
abdi’nin abdi tarihi (tarih-i sultan mahmud han ibn sultan mustafahan) isimli eseri;
*destârî salih’in destârî salih tarihi (vaka-i ıbretnümâ/tarih-i sefer-i ıran) isimli eseri;
*müelli hakkında bilgi sahibi olmadığımız vakıâ-i takrîri bin yüz kırk üç de tahrir olunmuşdur; yine müellifinin kim olduğu tespit edilemeyen vak’a-yı patrona halil isimli bir tarih bu devri konu alan eserlerdir.1739 yılında belgrad’ın yeniden fethi ve yapılan belgrad antlaşması üzerine birçok eser yazılmıştır. bu sefer ve sonrasındaki gelişmeler hakkında yazılan tarihlerin başlıcaları ise şunlardır:
*koca ragıb paşa’nın fethiyye-i belgrad’ı;
*münif mustafa’nın zafernâme-i münif (fetihnâme-i belgrad)’ı; mustafa mehmed’in belgrad
ve adakale seferi ve zaferi (sultan birinci mahmud devri vekayinamesi)’i;
*vekayi’nüvis mehmed subhî’nin tarih-i belgrad (müzâkerât-ı sulhiye tarihçesi)’i;
*kadı ömer efendi’nin ahvâl-i gazavât-ı bosna’sı;
*ısmail ziyâî’nin metâlî ül-aliyye (tarih-i hekimoğlu ali paşa)’sı;
*talatî mahlaslı bir askerin tarihi; ebû sehl nu’mân efendi’nin tedbîrât-ı pesendîde’si;
*ıbrahim naimeddin’in hadikatü’ş-şühedâ-i serhad’di.
41) xvııı. yüzyıl osmanlı-ıran savaşları için yazılan eserler?
*nadir’in vekayi’-i pür-sanâyi’-i bedâyi’’si;
*silâhşör kemânî mustafa ağa’nın revan fetihnâmesi; *müellifi belli olmayan vekayi-i tişis;
*kerküklü abdürrezzak nevres’in tebriziyye-i hekimoğlu ali paşa (tarihçe-i nevres)’sı;
*bir hıristiyan tarafından kaleme alınan gazavât-ı cüyuş-ı osmâniye;
*râgıb paşa’nın tahkik ve tevşk’i;
*sırrı’nın makale-i vakı’a-i kars fî sene 1157 (vekayi-i nadir
şah)’i ve suriyeli berber bedirî’nin 1741-1762 tarihleri arasındaki olayları ihtiva eden tarihi bu eserler arasında sayılabilir.
42) osmanlı-rus savaşı (1768-1774) ilgili müstakil tarihler nelerdir?
*mustafa kesbî, ıbretnümâ-yı devlet’de;
*ahmed resmî efendi, hulâsatü’l-ı’tibâr’da;
*necati efendi, tarih-i kırım’da;
*süleyman penah efendi, tarihçe’sinde;
*mahmud sabit, tarih-i silistre (tarih-i cedid-i silistre)’de; *ıbrahim bin süleyman nihalî, mir’âtü’d-devlet’inde; *zekeriyazâde mehmed said, vekayi-i zekeriyazâde isimli eserinde;
*azizzâde hüseyin râmiz, zübdetü’l-vâkı’ât’ta;
*pîr mehmed efendi, târih’inde;
*hasan bin yusuf ahıskavî, tarihçe-i cezayir (tezhîbü’t-tevârih)’de ve
*gazavât-ı cezayirli gazi hasan paşa’da
1768-1774 osmanlı-rus savaşının farklı yönleri anlatılmıştır
ezbelemek isteyenler için yazdım
43)ruz-name nedir, ne zaman başlamıştır?
xvııı. yüzyılda karşımıza sır kâtipleri tarafından tutulan padişahların hayatlarının gün gün anlatıldığı ruznâmeler çıkar
44) tespit edilebilen ilk ruznâme hangsidir ve hangi dönemleri ihtiva eder? ve kimin içi yazılmıştır?
sır kâtibi hıfzî ağa’nın ruznâme-i sultan mahmud han isimli eseri tespit edilebilen ilk ruznâmedir ve
28 eylül 1730-31 ağustos 1731 tarihlerini ihtiva eder. sır kâtibi selâhi’nin, zabt-ı vekayi-i yevmiyyei cenâb-i hazret-i şehriyârî isimli eserinde 24 mayıs 1735-10 eylül 1738 tarihleri arası gün-gün anlatılır
45)ruzmerre nedemktir?
sır kâtiplerinin yanı sıra hadiseleri günlük olarak kaleme alan başka müelliflerede rastlanılmaktadır. bu tür eserlere ise ruzmerre adı verilir.
46)sefaretname nedir?
osmanlı elçilerinin elçilik görevlerine dair yazdıkları eserlere “sefaretnâme” adı verilir.
osmanlı elçileri özellikle 18. yüzyıldan itibaren gittikleri devletlerin askeri
gücü, devlet yapısı ve toplum hayatı ile ilgili bilgi toplayıp, gözlemler yaptılar. elçilerimiz
gördüklerini anlatan raporlar hazırlayarak, osmanlı yönetimine sundular.
47)sır katibi nedir?
sır kâtibi: hasoda ağalarından olup, padişahın hususi yazıcısına verilen addır.
48) osmanlı elçilerinin yazdığı ilk elçilik raporu kime aittir?neden yazılmıştır?
osmanlı elçilerinin yazdığı ilk elçilik raporu fatih döneminde avusturya’ya elçi olarak giden hacı zağanos’a aittir.
kara mehmed paşa, vasvar muahedesi’nden sonra 1655’te avusturya ile dostluk münasebetlerini geliştirmek için viyana’ya elçi olarak gönderilmiş ve paşa elçiliğine dair kısa bir sefaret takriri (raporu) hazırlamıştır.
49)sefaretnameler ne üzerinde etkili olmuştur?
sefaretname denilen elçi raporları osmanlı ımparatorluğu’nun batıya bakışının değişerek, devlet ve toplum hayatının şekillenmesinde önemli rol oynadı.
50)üzerinde en çok durulan sefaretname hangisidir? önemi ve sebepleri nelerdir?
osmanlı elçilerinin yazdığı sefaretnâmeler arasında en fazla üzerinde durulan eser yirmisekiz mehmed çelebi’nin 1720-1721 tarihli fransa sefaretnâmesi’dir.
eser edebî ve tarihî kıymetinin yanı sıra, osmanlı toplum yaşantısına yaptığı tesir açısından da önemlidir. bu sefaretnâme osmanlı ımparatorluğu’nun batıya bakışı-
nın değişmesinde önemli rol oynamıştır.
51) ıslahat risaleleri ne demektir?
devlet düzenindeki aksaklıkları ve çözüm yollarını göstermek için değişik dönemlerde bazı devlet adamları raporlar kaleme almışlardır. bunlara genellikle ıslahatnâme, ıslahat risalesi veya ıslahat layihası denilir. ayrıca nasihatnâme veya siyasetnâme kitapları olarak da bilinirler
52)kanuni kadim ne demektir?
eskiden beri uygulanmakta olan kanunlara riayettir.
not:ıslahatnamelerde kanun-i kadime riayet edilmesine vurgu yapılmıştır
53) ıbrahim müteferrika’nın 1731’de ı. mahmud’a sunduğu ve müteferrika matbaası’nın dokuzuncu kitabı olarak 1732’de yayımlanan usulü’l-hikem fi nizâmi’lümem, yani milletlerin düzeninde tutulacak ılmi usüller isimli siyasetnamesinde müteferrika 1. mahmud a nelerden bahsetmiştir?
daha çok devlet düzeni ve askerlik sanatıyla ilgilidir. müteferrika, sultan ı. mahmud’a bir nevi ıslahat
projesi gibi sunduğu eserinde avrupa’daki devlet yönetimi şekillerinden bahseder.eserinde ayrıca fizik, astronomi ve coğrafya ilimlerinin devlet yönetimindeki önemi
üzerinde durarak, bu ilimlerin gelişmediği bir ülkede sağlam bir devlet düzeninin kurulamayacağını söyler. bunun yanında “nizâm-ı cedid”, yani “yeni düzen” tabirini kullanarak, osmanlı ımparatorluğu’nun da xvııı. yüzyıl avrupa’sında gelişen yeni askerlik düzenlerini mutlaka alıp uygulaması gerektiğini ifade eder.
54) canikli ali paşa’nın tedâbirü’l-gazavat’ı (tedbir-i cedid-i nâdir/tedbir-i nâdir) siyasetnamesinin içeriği nelerdir?
xvıı. yüzyıl nasihatnamelerine benzer. 1774-1776 yılları arasında kaleme alı-
nan eserde devlet kurumları tenkit edilip, yapılan hatalar belirtilip, askeri, mali ve
idari konularda yapılması gereken ıslahatlar üzerinde durulur.
55) ahmed resmî efendi, 1769’da halil paşa’ya ve 1772’de ise muhsinzâde mehmed paşa’ya sunduğu layihalarda nelerden bahsetmiştir?
devlet ile ordunun durumlarına dair birer “lâyiha” sundu. halil paşa’ya sunduğu layihasında iaşe ve asker toplama sisteminin iflas etmiş olduğu, askeri kadrolardaki usulsüzlükler, orduda disiplin ve eğitimin olmaması üzerinde durmaktadır. sadrazam muhsinzâde mehmed paşa’ya sunduğu layihada ise tarihi hadiselerden bahsederek, devletin savaşmak yerine hudutlarını muhafazaya gayret etmesi gerektiğini anlatır.
1783’te kaleme aldığı hulâsatü’l-ı’tibâr isimli eserinde de 1768-1774 osmanlı-rus savaşı hakkındaki görüş, tenkit ve intibalarını zikreder.
56)3. selim avrupaya ıslahat yapmak için bilgi toplamak maksadıyla kimi göndermiştir?ve bu görevli neler hakkında bilgi toplamıştır?
*ebubekir ratib efendi’yi elçi olarak viyana’ya gönderdi. *burada 8 ay kalan ratib efendi, yaptığı araştırmalar sonucunda avusturya’daki askeri sistemi ve diğer kurumları anlatan bir sefaretnâme kaleme aldı.
57) ııı. selim döneminde nizâm-ı cedid’i avrupalılar’a tanıtmak için yapılan reformlarla ilgili bilgi veren eserlerler nelerdir?
mahmud raif’in ıstanbul’da 1798’de mühendishane matbaası’nda basılan tableau des nouveaux reglements de’l’empire ve seyyid mustafa’nın 1802’de ıstanbul’da üsküdar matbaası’nda basılan diatribe sur l’etat acüuel de l’art militaire, du genie, et des siences isimli fransızca kitapları bu tür eserlerdir.
58)ayn alinin meşhur olduğu kitapların içeriği nelerdir?
ayn ali, osmanlı toprak düzeni, kanunları ve maliyesiyle ilgili yazdığı iki kitabıyla meşhur olmuştur. ayn ali, merkez ve taşra teşkilatlarını anlattığı iki eserini devlet görevlilerinin kullanması için el kitabı olarak hazırlamıştır.
59)surname ne demektir?
padişah çocuklarının doğum, sünnet ve düğün törenlerini anlatan edebi ve tarihi eserlere “surnâme” denir.
60) surnameler neye ışık tutarlar?
bu eserlerde şenliklerde yapılan eğlenceler, törenler teferruatlı
olarak tasvir edilir. bu eserler sadece bir düğün ve şenlik tarihi olmayıp, dönemin adet, gelenek, görenek hatta iktisadi hayatına da ışık tutmaları bakımından tarihin kaynakları arasındadırlar.
61) münşeat mecmuası ne demektir?
bazı yazışma örneklerinin bir araya getirildiği kitaplara
verilen genel bir addır.
62) taşköprülüzâde ahmed’in arapça olarak yazdığı şakaik-ı nu’maniye biyografisinin içeriği nedir?
osmanlı ımparatorluğu’nun kuruluşundan 1558 yılına kadar imparatorlukta yaşamış olan tarikat şeyhleri ve âlimlerin biyografilerini ihtiva eder
63vefeyat nedir? neden bahseder?
ıslamî edebiyat geleneğinde önemli kişilerin ölüm tarihlerini kronolojik olarak veren ve “vefeyât” denen eserlere denir.
bu tür eserler
genellikle hz. âdem’den kendi dönemlerine kadar önemli insanların, hükümdarları
n, hanedan mensuplarının ölüm tarihleriyle bazı önemli hadiseleri ihtiva eder


TARİH METODU 10. ÜNİTE

cumhuriyet tarihi kaynakları

1-cumhuriyet tarihi araştırmalarında kullanılacak arşivleri yazınız?

osmanlı arşivi,kızılay arşivi,genelkurmay askeri tarih ve stratejik etüd dairesi başkanlığı,türk tarih kurumu arşivi

2-cumhuriyet döneminde yayınlanan ilk ansiklopedinin ismi nedir?ne zaman yayınlanmıştır?

hayat ansiklopedisi (1932-1936)

3-milli mücadele ve cumhuriyet dönemine ait belli başlı kronolojiler nelerdir?

gotthard jaeschke,türk kurtuluş savaşı kronolojisi,mondros'tan mudanya'ya kadar ,2 cilt;utkan kocatürk,atatürk ve türk devrimi kronolojisi,zeki sarıhan,kurtuluş savaşı günlüğü 4 cilt. son kronoloji kitabı.

4-atatürk ve cumhuriyet tarihiyle ilgili bibliyografik eserlerin isimleri nelerdir?

türkiye bibliyografyası,türkiye makaleler bibliyografyası,türkiye tarih yayınları bibliyografyası.

5-atatürk ile ilgili kayda değer bibliyografyanın isimleri nelerdir?

atatürk ve devrimleri bibliyografyası (m.orhan durusoy-m.muzaffer gökman hazırlamıştır)atatürk kaynakçası (leman şenalp hazırlamıştır)attaürk ve türkiye cumhuriyeti konusunda ayurt dışında yayınlanmış kitaplar bibliyografyası (azmi süslü hazırlamıştır)10 kasım-31 aralık 1938 günlerinde türk basınında atatürk için yazılmış yazıların bibliyografyası ve 10 kasım 1953'te atatürk için yayınlar (nabi özerdim hazırlamıştır )


6-cumhuriyet arşivi hakkında bilgi veriniz ?

devlet arşivleri genel müdürlüğüne bağlı ,ankara'da bulunan cumhuriyet arşivi;milli mücadele,tbmm hükümeti ve cumhuriyet dönemine ait arşiv malzemesinin tespit edilmesi,korunması ve düzenlenmesi ve değerlendirilmesi konusunda gerekli bilimsel ve teknik çalışmaları kurmak üzere kurulmuştur.

7-cumhurbaşkanlığı arşivi ne zaman kurulmuştur?

1954 yılında cumhurbaşkanı celal bayar döneminde ,cumhurbaşkanlığı gelen evrak kaleminde bir birim olarak kurulmuştur.

8-genelkurmay askeri tarih ve stratejik etüt dairesi başkanlığı arşivi'nde en eski belge hangi olaya aittir?

kırım savaşı

9-atase (genelkurmay askeri tarih ve stratejik etüd dairesi hakkında bilgi veriniz ?

temelleri 29 mart 1916'da kurulmuştur.tarih-i harp şubesi'ne kadar uzanan atase,yakın dönem osmanlı tarihi ve cumhuriyet dönemine ait askeri ve siyasi olaylara ait önemli belgeleri bünyesinde barındırmaktadır.

10-kırım savaşı hakkında bilgi veriniz ?

rusya'nın osmanlı devletini parçalama,istanbul ve boğazları elde ederek akdeniz'e inme projesinin bir uzantısıdır.savaş'ın kıvılcımını tutuşturan "kutsal yerler" sorunu oluşturmuştur.osmanlı devleti kudüs ve çevresinde ortodokslara katoliklere ayrıclıklar tanınmasına rağmen ,rusya ortodoksların koruyucusu olarak tek başına söz sahibi olmak istemiştir.çıkarlraını düşünen ingiltere,fransa ,pyemonte-sardinya (bugünkü italya) osmanlı devleti'nin yanında yer aldılar.savaşı osmanlı devleti ve müttefikleri kazandılar.

11-tbmm arşivi'nin tarih araştırmalarındaki önemi nedir?

tbmm toplumun ve yabancı ülkelerle ilgili tüm sorunlarının ele alındığı bir yeridir.bu nedenle arşivi,tarih araştırmaları için vazgeçilmeyecek yerlerden biridir.arşivde, kanun dosyaları,karar dosyaları,genel kurul tutanaklarının asılları ,denetimle ilgili dosyalar,önergeler,gibi yasama faaliyetlerine ait bilgiler yer almaktadır.

12-türk tarih kurumu arşivi'nin özellikleri nelerdir?

fotoğraf koleksiyonuna sahip olması,milli mücadele dönemine ait gazete kolekisoyuna sahip olması,bazı belgelerin bağış yoluyla elde edilmesi ,osmanlı ve cumhuriyet tarihi ile ilgili belgelere sahip olması.

13-türk inkılap tarihi enstitüsü arşivi hakkında bilgi veriniz?

ankara üniversitesi dil ve tarih-coğrafya fakultesine bağlı olarak 15 nisan 1942'de kurulmuştur.milli mücadele ve cumhuriyet tarihi'yle ilgili 90 bin civarında belge,fotoğraf ,film ve o dönemde yayınlanmış çeşitli gazete koleksiyonlarına sahiptir.

14-kızılay arşivi hakkında bilgi veriniz?

1877'de kurulan osmanlı hilal-i ahmer cemiyeti ülke içinde ve ülke dışında doğal afetler ve savaş dönemlerinde sayısız yardım faaliyetlerinde bulunmuştur.kafkasya ve rumeli'den türkiye'ye göç edenlere ,türk yunan nüfus mübadelesi'ne (1923) yönelik sorunlara ait belgeler ,bu arşivi değerli kılmaktadır.

15-bakanlık arşivleri hakkında bilgi veriniz?

milli savunma,dışişleri,içişleri,milli eğitim ve bayındırlık bakanlıkları arşivleri bulunmaktadır.bu bakanlıkların faaliyetlerine ve personellerinin özlük haklarına ait belgeler,sözü edilen arşivlerde yer almaktadır.

16-nutuk'un özellikleri nelerdir?

mustafa kemal atatürk'ün 15-22 ekim 1927 tarihleri arasında 36 saat 31 dakika süreyle yaptığı konuşmayı içermektedir.atatürk'ün 19 mayıs 1919'da samsun'a çıkışıyla başlamakla birlikte,mondros ateşkes antlaşması'ndan (30 ekim 1918) sonrası döneme ait değerlendirme ve bilgilere yer vermektedir.kuruluş ve yeniden yapılandırma diye ifade edilen süreci ele almaktadır.kuruluş döneminde;kuva-yı milliye ve tbmm dönemi ;yeniden yapılandırmada ise 1926 yılına kadar olan siyasi gelişmeleri ele almaktadır.olaylar kronolojik olarak verilmiştir.tarih metoduna uygun olarak yazılmıştır.olaylar neden-sonuç ilişkisine göre verişmiştir.türkiye devleti'nin resmi tarihidir.

17-atatürk'ün söylev ve demeçleri hakkında bilgi veriniz?

beş ciltten oluşmaktadır.ilk dört cildi nimet arsan tarafından,beşinci cildi ise sadi borak ve utkan kocatürk tarafından derlenmiş,türk inkılap tarihi ve enstitüsü tarafından yayınlanmıştır.birinci cilt;atatürk'ün erzurum kongresi'nin açılış ve kapanış konnuşmalarıyla başlamakla birlikte,tbmm ve chp kurultaylarındaki söylevleri yer almaktadır.ikinci ciltte ;atatürk'ün 1906'da vatan ve hürriyet cemiyeti'nin selanik şubesini kurarken askeri rüştiye öğretmenlerinden hakkı baha (pars )'ın evinde arkadaşlarına yaptığı konuşmayla başlamaktadır.üçüncü cilt;1918-1937 yılları arasında,siyasal olayların nitelikleri ile ilgili gelişmeler hakkında türk ve yabancı ülke gazete muhabirlerine verdiği demeçlerden oluşmaktadır.dördüncü cilt;atatürk'ün tamim,telgraf ve beyannameleri adını taşımakta ve 1917-1938 yılları arasını kapsamaktadır.beşinci cilt;ilk dört ciltte eksik kalmış metinlerin bir araya getirilmiş şeklidir ve atatürk'ün söylev tamim,telgraflar adını taşımaktadır.nutuk'tan nitelik,kapsam ve hacim açısından farklıdır.türkiye'de siyasal kültürün resmi kaynaklarından biridir.

18-belgesel kaynaklar içerisinde medeni bilgiler adlı kitabın yazılmasının temel nedeni nedir?

devlet ve vatandaşın karşılıklı olarak görevlerinin belirtilmesi.tarih ve yurt bilgisi muallimi afet inan tarafından "vatandaş için medeni bilgiler adıyla 1930'da ortaokullrda okutulmak üzere hazırlandı.

19-kongre kavramı ne zaman dilimize girmiştir?

ıı. meşrutiyet döneminde dilimize girmiştir.mütareke döneminde kongre kavramıyla,temsili güce sahip,ülkenin ya da bölgenin siyasi ve idari geleceğiyle ilgili kararlar alan,bunların gerçekleşmesini sağlamak için gerekli yapıları kuran organizmalar kasdedilmiştir.

20-erzurum kongresi hakkında bilgi veriniz?

yerel niteliklidir,ülkenin bütünlüğünün sağlanması konusunda çok stratejik kararlar alınmıştır.kongrenin tutanakları ve kongreyle ilgili birçok belge ,fotoğraf m.fahrettin kırzıoğlu tarafından yayınlanmıştır.birinci cildinde ;vilayet-i şarkiyye müdafaa-ı milliye cemiyeti'nin merkez ve şubelerinin kurulması,hazırlıkları ve erzurum vilayet kongresiile ilgili belgeler işlenmiştir.ikinci ciltte erzurum umumi kongresi'nin tutanaklarına,kongreye katılan delegelerin mirasçılarının ellerindeki belgelere ve fotoğraflara,arşivlerde kongreyle ilgili dökümanlara yer verilmiştir.

21-heyet-i temsiliye tutanakları hakkında bilgi veriniz?

milli mücadele sırasında atatürk ve arkadaşlarının 16-28 kasım 1919 tarihleri arasında bazı komutanlarla yaptıkları görüşmeleri kapsamaktadır.

22-düstur nedir ?

kanunların bir arada toplandığı kitap,umumi kaide,kanun ,nizam,örnek,numune,üslup anlamlarına gelmektedir.

23-sicilli kavanin hakkında bilgi veriniz?

sarkis karakoç tarafından hazırlanmıştır.1926'tan itibaren basılmaya başlanmıştır.osmanlı ve türkiye cumhuriyeti'nin meclis kararları ,kanunlar,talimatlar,nizamnameler,tefsirler,kararnameler dahil edilmiştir.altmış dört cilttir.

24-meclis-i zabıt cerideleri (tutanak dergileri )hakkında bilgi veriniz ?

türkiye^'de ı. meşrutiyet döneminde ilk kez 1877'de parlamento oluşturulmasıyla zabıtlar (tutanaklar ) tutulmaya başlanmıştır.meclisin yasama faaliyetleri yer alır.

25-basın hakkında bilgi veriniz?

kamuoyu oluşturulmasında ,halkın bilinçlendirilmesinde ve topluma haber ulaştırılmasında önemli bir işlev görmektedir.modern demokrasilerin belli başlı öğelerindendir.modernleşme paradigmalarının belirlenmesinde,siyasal mücadelerinin sürdürülmesinde ve sosyo-kültürel değişimlerin yaşanmasında rol oynamıştır.

26-ilk türkçe gazetenin ismi nedir?

takvim-i vekayi'dir.

27-takvim-i vekayi ve resmi gazete'nin yayınlanmasının nedenleri nelerdir?

kanunların ve yönetmeliklerin yayınlanması,memurların atamalarının ilan edilmesi ve devlet tarafından vatandaşlara yapılmak istenen duyuruların ulaştırılması amacıyla yayınlanmıştır.devlet kurumlarının icraatları hakkında halkı aydınlatmak arzusu da vardır.temelde kamuoyu oluşturmak için çıkarılmıştır.

28-osmanlı ve cumhuriyet dönemlerinde kanunların yayınlandığı eserlere örnek veriniz?

takvim-i vekayi,ceride-i resmiye,düstur,kavanin mecmuası.

29-ilk özel gazetenin ismi nedir?

tercüman-ı ahval 'dır.21 ekim 1860'da şinasi ve agah efendi tarafından çıkarılmıştır.iç ve dış olaylardan seçme haberlere ,eğitici yazılara,yönetime muhalif değerlendirmelere yer vermişlerdir.sade ve halkın kolaylıkla anlayabileceği bir dille yazmayı amaçlamışlardır.

30-milli mücadele döneminde basın kaç bölüme ayrılmıştır?

istanbul ve anadolu basını olmak üzere ikiye ayrılmıştır.istanbul basını milli mücadeleyi destekleyen ve karşı çıkan olmak üzere iki kampa ayrılmıştır.

31-milli mücadeleye saldıran gazetelerin isimleri nelerdir?

istanbul,alemdar ve peyam-ı sabah .

32-milli mücadeleyi destekleyen gazetelerin isimleri nelerdir?

ileri,akşam,yeni gün ve vakit.

33-istanbul gazetesi kim tarafından çıkarılmıştır?

sait molla tarafından 1919 yılında çıkarılmıştır.

34-alemdar gazetesi kim tarafından yayınlanmıştır?

refii cevat (ulunay) tarafından yayınlanmıştır

35- peyam-ı sabah kim tarafından çıkarılmıştır?

1919 yılında ali kemal tarafından çıkarılmıştır.

36-ileri gazetesi kim tarafından kurulmuştur?

1919 yılında celal nuri tarafından kurulmuştur.

37-yeni gün gazetesi kim tarafından çıkarılmıştır?

1918 yılında yunus nadi tarafından çıkarılmıştır.

38- vakit gazetesi kim tarafından çıkarılmıştır?

mehmet asım (us ) ve ahmet emin tarafından çıkarılmıştır

39-irade-i milliye ne zaman yayınlanmıştır?

14 eylül 1919'da sivas'ta yayınlanmaya başlamıştır.

40-hakimiyet-i milliye ne zaman çıkarılmıştır?

10 ocak 1920'de çıkarılmıştır.

41-diğer anadolu şehirlerinde çıkarılan belli başlı gazetelerin isimleri nelerdir?

hukuk-i beşer,öğüt,izmir'e doğru,ses,doğru söz,yeni adana,açıksöz,babalık,albayrak,istikbal.

42-yüzellikler ne demektir?

milli mücdaele sırasında işgalci güçler ve istanbul hükümetiyle işbirliği yapan ,tbmm hükümetinin otoritesini yıkmaya çalışmakla suçlanan yüzelli kişi 1 haziran 1954 tarihinde çıkarılan bir kararnameyle vatandaşlıktan atılarak yurt dışına sürülmüşlerdir.bunlara yüzellikler denilmektedir.ali kemal,refik halit karay ,refii cevat ulunay gibi gazeteciler yüzellikler listesine alınarak yurt dışına sürülmüşlerdir.

43-takrir-i sükun nedir?

ismet paşa (inönü) hükümetinin şeyh sait isyanı sırasında 4 mart 1925'te çıkardığı kanundur.üç maddeden oluşmaktadır.hükümete geniş yetkiler tanıyan bu kanunla toplumsal düzeni bozan ,irtica ve isyana teşvik eden ,emniyet ve asayişi bozan yayınların hükümetçe durdurulacağı ve sorumlularının istiklal mahkemelerine sevk edileceği belirtilmiştir.bu kanunla türkiye'de tek parti yönetimi başlamştır.

44-kazım karabekir'in milli mücadele ve cumhuriyet'in ilk yıllarına ait anılarını topladığı kitabın ismi nedir?

istiklal harbimiz

45-milli mücadele sırasında istanbul'da tbmm hükümeti'nin adeta sözcülüğünü yapan gazetenin ismi nedir?

ileri gazetesi

46-türkiye'de basını tarih araştırmalarında önemli kılan etken nedir?

özgürlük mücdaelesi veren ve türk moderleşmesini belirleyen temel kurumlardandır.basında ideolojik tartışmalar,ülkenin kalkınmasına yönelik tasavvurlar,devlet kurumlarının icraatları ve halkın her türlü istek ile beklentileri yer almıştır.basın yakın dönem türk tarihi araştırmalarının başlıca kaynaklarındandır.

47-anı kitapları tarih araştırmalarında kullanılırken nelere dikkat edilmelidir?

anı kitaplarında kişiler olayları kendi bakış açılarına göre değerlendikleri için subjektif (tarafsız olmayan ) kaynak olarak görürler.bu nedenle dönemin başka kaynaklarıyla karşılaştırılmalı ve tenkide tabi tutulmalıdırlar.cumhuriyet dönemine ilişkin anı kitapları da bu yönteme uygun ele alınmalıdır.



Gönderen aöftarihbölümü zaman: 08:07
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Etiketler: TARİH METODU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Sayac
Tema resimleri molotovcoketail tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.