AÖF TARİH BÖLÜMÜ

  • ANA SAYFA
  • 1.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ESKİ ANADOLU TARİHİ
      • HELLEN VE ROMA TARİHİ
      • İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ I
      • OSMANLI TÜRKÇESİ I
      • TARİH METODU
      • TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ I
      • BİZANS TARİHİ
    • BAHAR DÖNEMİ
      • BÜYÜK SELÇUKLU TARİHİ
      • ESKİ MEZOPOTAMYA VE MISIR TARİHİ
      • İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ
      • İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II
      • OSMANLI TÜRKÇESİ II
      • TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ II
      • ORTA ASYA TÜRK TARİHİ
  • 2.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ORTAÇAĞ VE YENİÇAĞ TÜRK DEVLETLERİ TARİHİ
      • ORTAÇAĞ-YENİÇAĞ AVRUPA TARİHİ
      • OSMANLI MERKEZ VE TAŞRA TEŞKİLÂTI
      • OSMANLI TARİHİ (1300-1566)
      • OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ I
      • TÜRKİYE SELÇUKLU TARİHİ
      • ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1703-1876
      • OSMANLI TARİHİ (1566–1789)
      • OSMANLI TARİHİ (1789–1876)
      • OSMANLI TÜRKÇESİ METİNLERİ II
      • OSMANLIDA İSKAN VE GÖÇ
      • RUSYA TARİHİ
      • ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ II
  • 3.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1876-1918)
      • OSMANLI DİPLOMASİSİ
      • OSMANLI İKTİSAT TARİHİ
      • OSMANLI TARİHİ (1876–1918)
      • SOSYOLOJİYE GİRİŞ
      • TARİHİ COĞRAFYA
      • İNGİLİZCE I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • MODERN ORTADOĞU TARİHİ
      • EĞİTİM TARİHİ
      • TÜRKİYE CUMHURİYETİ İKTİSAT TARİHİ
      • TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİYASÎ TARİHİ
      • TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ VE PARLEMENTO TARİHİ
      • XIX. YÜZYIL TÜRK DÜNYASI
      • İNGİLİZCE II
  • 4.SINIF ÖZET
    • GÜZ DÖNEMİ
      • ÇAĞDAŞ TÜRK DÜNYASI
      • SÖMÜRGECİLİK TARİHİ
      • TARİH FELSEFESİ I
      • TÜRK BASIN TARİHİ
      • YAKINÇAĞ AVRUPA TARİHİ
      • YAŞAYAN DÜNYA DİNLERİ
      • GİRİŞİMCİLİK VE İŞ KURMA
      • TÜRK DİLİ I
    • BAHAR DÖNEMİ
      • BİLİM TARİHİ
      • HUKUK TARİHİ
      • SANAT TARİHİ
      • TARİH FELSEFESİ II
      • TÜRK DÜŞÜNCE TARİHİ
      • TÜRK KÜLTÜR TARİHİ
      • ETKİLİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ
      • TÜRK DİLİ II
  • KİTAPLAR
    • 1.SINIF
      • GÜZ DÖNEMİ
      • BAHAR DÖNEMİ
    • 2. SINIF
      • 2 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 2 SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 3. SINIF
      • 3 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 3 SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 4. SINIF
      • 4 SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 4 SINIF BAHAR DÖNEMİ
  • SINAVLAR
    • 1.SINIF
      • 1.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 1.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 2. SINIF
      • 2.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 2.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 3. SINIF
      • 3.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 3.SINIF BAHAR DÖNEMİ
    • 4. SINIF
      • 4.SINIF GÜZ DÖNEMİ
      • 4.SINIF BAHAR DÖNEMİ

22 Mayıs 2015 Cuma

OSMANLI'DA İSKAN VE GÖÇ 6.ÜNİTE ÖZET

*Kırsal göçün ana sebebini köylülerin kendi aralarında ve sipahiyle olan anlaşmazlıkları oluşturmaktaydı.
* Bir diğer sebep toplum katmanları arasındaki hareketliliktir. Bu tür hareketlilik iki şekilde oluyordu:
*Müslümanlar eğitim yoluyla askeri unsura dahil olurken bazı müslim ve gayrimüslimler de köyden şehre göç edip zenaat ve ticaretle meşgul oluyorlardı.
* Devlet ziraî üretimin düşmesini ve dirlik sahibinin gelirlerinin azalmasını önlemek, çiftçinin çiftini çubuğunu terk edip göçetmesine engel olmak adına çiftbozan resmi ve geri iskân kanunu
tedbirlerini uyguluyordu.
*İç göçler daha ziyade bireysel ve grup göçleri şeklinde cereyan etmekteydi.
Ama bazen kitlesel boyuta çıktığı da olmaktaydı.
*Taşrada güvenliği zedeleyen unsurlar, kamu görevlilerinin suistimalleri, doğal afetler, yangınlar, salgın hastalıklar, savaşlar, aşırı nüfus artışı gibi olaylar kitlesel iç göç dalgalarını gündeme getirmekteydi.
*17. yüzyılda Celali hadiseleri sonrası kitlesel boyutta bir iç göç dalgası cereyan etti.
*18. yüzyılda güvenliği zedeleyen ve yeni göçlere zemin hazırlayan unsurların başında kapısız levendlerin eşkıyalık hareketleri gelir.
*Anadolu’dan İstanbul’a yönelik reaya göçlerinin kahir ekseriyeti İç Anadolu ve Doğu Anadolu kökenlidir.
*Gurbetçilerin memleketlerine gönderilmesine çalışılmıştır. Tathir-i memleket, tenkih-i vilayet olarak nitelenen tahliye işlemiyle devlet, İstanbul’da gıda maddelerinin ucuzlayıp bollaşacağını, tarımsal bölgelerde ise vergilerini ödemekte zorlanan reayaya kolaylık sağlanacağını düşünmüştür.
*1840’dan itibaren konar-göçerler Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yerleştirilmeye çalışıldı.
*Amaç bir taraftan halkın refah ve güvenliğini arttırmak, diğer taraftan da Çukurova, Uzunyayla, Konya ve Dobruca gibi geniş ve verimli alanları şenlendirmekti.

MORA GÖÇMENLERİ
*Rusya, İngiltere ve Fransa 4 Nisan 1826 Petersburg Protokolü ve 6 Temmuz 1827 Londra Antlaşması’yla bağımsız Yunanistan devletinin kurulmasına, Türklerle Rumların birbirlerinden ayrılmalarına karar verdiler.
*Yunanistan Attik ve Mora ile bu kara parçasının çevresindeki Eğriboz yarımadası, Kuzey Sporad ve Kiklad takımadalarından oluşan sahada kuruldu.
*Kuşadası ve İzmir’e gelen Mora ve Atinalı göçmenler öncelikle Rumların terk ettiği meskenlere yerleştirildiler.
CEZAYİR VE TUNUSLU GÖÇMENLER

*Fransa, 1830 yılında Cezayir’i işgal etti. İşgal sahasındaki Cezayirliler iç bölgelere çekilerek Emir Abdülkadir’in liderliğinde Fransız kuvvetlerine karşı direndiler.
*Osmanlı tâbiiyetinde bulunan Cezayirli göçmenler on sene vergiden, yirmi sene askerlik hizmetinden muaf tutulurken kendilerine mîrîden karşılıksız arazi de tahsis edildi.
*Fransa Cezayir’den sonra Tunus’u işgal etti. Benzer politikaları burada uyguladı. İşgale karşı direnen 100 bini aşkın Tunuslu, Trablusgarp vilâyetine iltica etti.

KIRIM GÖÇMENLERİ
*16. yüzyılın son çeyreğinde Altın Orda Hanı Toktamış Han tarafından Kırım’dan getirilen binlerce Kıpçak Kars ve Iğdır havalisine iskân edilmişti.
*Kırım Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) ile bağımsız bir devlet haline dönüştürüldü.
*Türklerin Rusya içlerine sürülecekleri söylentileri giderek yaygınlık kazanmaya başladı.
* Bundan ilk etkilenenler Deşt-i Kıpçak bozkırında yaşayan ve Kırım hanlık ahalisinin en
önemli unsurlarından birisi olan Nogaylardı.
*Nogaylar 1859’da Osmanlı coğrafyası na yönelik büyük bir göç hareketini başlattılar. Kıpçak bozkırları bu göçle hemen hemen tamamen boşaldı.
*Nogayların göçü yarımadada “...Halife’nin memleketine bugün gidilmezse yarın bu imkânın bulunamayacağı, kalanların zorla Hristiyan yapılacakları” söylentilerinin hızla yayılmasına yol açtı.

KAFKAS GÖÇMENLERİ
*Rusların bu saldırılarına karşı Şeyh Şamil’in liderliğindeki bir avuç Müslüman mücahidi direndi.
*Şeyh Şamil’in 1859 yılında teslim olmasıyla Müslümanların Ruslara karşı yaptıkları savunma harekâtı kuvvetinden çok şey kaybetti.
DOKSANÜÇ GÖÇÜ
*Doksanüç Savaşı başlayınca Türk askeri makamları daha iyi savunma yapabilmek adına Tuna’ya kadar çekildiler ve sivil halka da Tuna’nın güneyine çekilmeyi tavsiye ettiler.
 *Bu tavsiyeye Müslümanlar riayet ederken Bulgarlar uymadı.
*Ruslar işgal ettikleri sahada Bulgar idaresini kurmak ve Bulgar toplumunu teşkilatlandırmak amacıyla Prens Cerkasky’yi görevlendirdi.
*Bulgar, Rus ve Kozaklar müştereken kitle imha harekâtı başlattılar.
*Bu saldırıların en meşhuru Ocak 1878’de Skobelef’in emrindeki Rus ve Kozak birliklerinin Harmanlı’da 20 bin arabalık bir göçmen kafilesine çocuk, kadın ayrımı yapmaksızın saldırması olayıdır.
*Berlin Antlaşması ile Tuna vilâyeti topraklarında Osmanlı’ya sözde bağlı Bulgaristan Emareti’nin kurulması kararlaştırıldı.
 Emaret idaresi 29 Nisan 1879’da Alman Prensi Aleksander Battenberg’in Bulgar Prensi seçilmesi
ile hayata geçti.
*Bulgar idaresinin Bulgarları çoğunluk hale getirmek için izlediği bir diğer yol, komşu ülkelerin vatandaşı olan Bulgarları Bulgaristan’a göç etmeye teşvik etmekti.
*Daimî olarak yerleştirilmek üzere Anadolu’ya sevk edilen göçmenler iki yol takip ettiler.
*Birinci grup İstanbul üzerinden Anadolu’ya geçerken diğer grup Varna, Ahyolu Bergosu, Tekirdağ, Dedeağaç ve Selanik gibi Rumeli sahilindeki liman ve iskelelerden Anadolu’ya hareket etti.
BOŞNAKLARIN GÖÇÜ
*Bosna-Hersek, 17. yüzyılın sonlarından itibaren Türk hâkimiyetinden çıkan topraklarda yaşayan Müslümanların sığınağı oldu.
*Avusturya, 5 Ekim 1908’de Bosna-Hersek’i ilhak etti.
*Boşnakların göç ettikleri yerlerin başında Yenipazar sancağı gelir.
GİRİT GÖÇMENLERİ
*1866 da ise geniş ölçekli bir isyan çıkaran ada Rumları geçici bir hükümet kurarak Yunanistan’a iltihak kararı aldı.
*1897’de Yunanistan adayı ilhak kararını ilan etti. Buna karşılık 18 Aralık 1897’de Avrupa devletleri, Girit’in özerkliğini ilan ettiler.
*21 Aralık 1898’de Yunan Prensi Yorgi Girit valisi olarak atandı.
*Bu ortamda adada kendileri için can ve mal güvenliğinin kalmadığına inanan Müslümanlar Anadolu’ya göç etmeye başladılar.
*Göçmenler fakir hemşerilerinin çocuklarını okutmak adına Maarif-perver Cemiyeti adı altında bir cemiyet kurdular.
TRABLUSGARP VE BİNGAZİ GÖÇMENLERİ
*İtalya, Osmanlı Devleti’ne 29 Eylül 1911 tarihinde savaş ilân etti. İtalyan işgali üzerine, kasabaları
n ahalisi içeri doğru çekildi.
*Tunus ve Mısır üzerinden Trablusgarp’a sivil kıyafetlerle gelen gönüllü Türk subayları, söz konusu kuvvetleri teşkilâtlandırdılar.
 *İtalyan askerî birlikleri Oniki adayı işgal ettiler.
*Bu arada içeride siyasî çekişmeler ve hariçte Balkan devletlerinin harekete geçme hazırlıkları Osmanlı Devleti’ni barışa zorladı.
*18 Ekim 1912 tarihinde iki devlet arasında Uşi Antlaşması imzalandı.
*Trablusgarp ve Bingazi mültecilerinin toplam sayısı bilinmemekle beraber kitlesel boyut kazanmadığı söylenebilir.
BALKAN SAVAŞLARI VE GÖÇ
*Avrupa devletlerinin diplomatik desteğine sahip olan Balkan devletleri Trablusgarp Savaşı’ndan da faydalanarak 30 Eylül 1912’de seferberlik ilan ettiler.
*Bir hafta sonra da Karadağ Osmanlı Devleti’ne savaş açtı. Yunanistan, Sırbistan ve Bulgaristan
Karadağ’ın müttefiki olarak 17-18 Ekim 1912’de savaşa dahil oldular.
*Müslüman halkın kitlesel olarak sığınmaya çalıştığı şehirlerden birisi de Edirne’ydi.
*Edirne 26 Mart 1913’de düştü. Kent Bulgarlarca üç gün talan edildi. Bulgar askerlerinin
ve Hıristiyan ahalinin yürüttüğü talanda öncelikli hedef Türk ev ve dükkânlarıydı.
*Edirne, Kavala, Serez, Dedeağaç ve sair işgal edilmiş şehirlerde uygulanan yöntem
hep aynıydı: Osmanlı ordusu çekilip gidince, kentliler çarpışmadan komitacılara teslim oluyordu.
*Komitacılar mallarını talan ettikleri Müslümanları katlediyorlardı.
*Komitacıları salgın hastalık takip ediyordu.
*1912 tarihli İngiliz konsolosluk raporunda bu durum şu şekilde ifade edilmekteydi: “...Kavala ve Drama yörelerinde Bulgar komitacılarının ve yerel Hristiyan halkın elinden çile çekmemiş tek bir
Türk köyü bile yok gibidir. Çoğunda, düzinelerle erkek kıyımdan geçirilmiştir. Diğerlerinde ırza geçmeler ve talan etmeler olmuştur”.
*Birinci Balkan Savaşı 6 hafta, ikinci Balkan Savaşı 4 hafta sürdü.
*Savaş esnasında katledilen Türk nüfus kaynaklara göre 200 bini aşmaktaydı.
*Ayrıca on binlerce insan salgın hastalıklardan can verdi.
ŞARK MÜLTECİLERİ
*Rusya, Birinci Dünya Savaşı esnasında Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu üzerinden Akdeniz’e ulaşmayı planlamıştı.
*Nitekim Rusya söz konusu alanın yayılma sahası olduğunu Mart 1916 Petrograd Protokolü’yle müttefiklerine kabul ettirecektir.
*Rusya söz konusu plan doğrultusunda Mayıs 1915- Nisan 1916 tarihleri arasında Van, Bitlis, Muş, Erzurum, Gümüşhane, Erzincan ve Trabzon’u işgal eder.
* Rus işgal sahasında Rus, Kozak ve bilhassa Ermeni çeteleri tarafından bir milyonu aşkın Müslüman katledildi.
*Katliamdan kurtulmayı başarabilenler ırz, namus ve can güvenliğini sağlamak amacıyla iç bölgelere iltica ettiler.
*Erzincan Mütarekesi’ni (18 Aralık 1917) müteakip Ruslar işgal ettikleri yerlerden 1878 sınırına kadar çekilmeye başladılar. Mülteciler, bir an önce ocaklarına kavuşma telaşına kapıldılar.
BATI ANADOLU GÖÇMENLERİ
*15 Mayıs 1919’dan itibaren Batı Anadolu’nun Yunanlılar tarafından işgali yeni bir mülteci sorununu gündeme getirdi.
*Amaç, Türk toplumunu işgallere karşı örgütleme yeteneğine teorik olarak sahip olduğuna inanılan potansiyel lider adaylarını yok etmektir.
*Türk unsurunun bu sistemli yok etme ve göçe zorlama siyaseti karşısında ilk tepkisi kaçmak yönünde oldu.
*En büyük felaketlerin muhaceretten kaynaklandığı düşüncesinde olan askerî ve
mülkî Türk makamlarının ilk işi göçü önlemeye çalışmak olmuştu.
*İsmet Paşa’nın Lozan’da sunduğu rapora göre, Yunan işgaline düşen bölgede 1.500.000 Anadolu Türk’ü ya göçmüş veya ölmüştü. Rum ve Ermeniler ise Yunan ordusunu takiben Anadolu’yu terk etmişlerdir.

* Bölgede nüfus kaybına uğramayan tek topluluk Musevîlerdi.
Gönderen aöftarihbölümü zaman: 12:07
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Etiketler: OSMANLIDA İSKAN VE GÖÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Sayac
Tema resimleri molotovcoketail tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.